Şüphelimizin halüsinasyon gören paranoid şizofreni hastası beyaz bir erkek olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد ان الجانى ذكر ابيض مريض بالفصام مذعور يعانى من هلوسات |
- Çocuğa sırf sesler duyuyor diye şizofreni tanısı koyulmuş. | Open Subtitles | الحقيقة أنّه تمّ تشخيص مرض الفتى بالفصام لأنّه يسمع أصواتاً، |
Ve böylece, konuşmamı şunları söyleyerek bitireceğim şimdiye kadar 20 şizofreni hastasına baktık. | TED | إذاً، سأختم بقول: أننا قد فحصنا 20 شخصاً مصابون بالفصام. |
Michelle Charters'ın 74 yaşındaki bir şizofren tarafından mı tecavüze uğradığını söylüyorsun ? | Open Subtitles | تفكّر ميشيل تشارترس هل كان مغتصب من قبل المريض بالفصام بعمر 74 سنة؟ |
şizofren olabilir ama bu sezgilerinin kuvvetli olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | إنّها مصابة بالفصام لكن هذا لا يستلزم أنّها غير مُدركة |
Bazı uzmanlara göre, şizofrenler, fiziksel olarak bizlerden farklıdır. | Open Subtitles | ويقول بعض الرجال أن المصابين بالفصام مختلفين ماديا عنا. |
Yani deli olduğunu mu yoksa şizofreni hastası olduğunu mu söylüyorsun ? | Open Subtitles | إذا تقولين أنه مريض بالهلوسه أم بالفصام فقط ؟ |
- şizofren gibi davranıyordu. - şizofreni tepki vermez. | Open Subtitles | ـ كان يتصرف وكأنه مصاب بالفصام ـ انفصام الشخصية لا يظهر فجأة |
Buraya geldiğinde şiddetli paranoid şizofreni tanısı koyuldu. | Open Subtitles | حين أدخل إلى هنا، شخّص بالفصام الزّوراني. |
Ben, ben bunun ne olduğunu... - Çocuklara özgü bir şizofreni. | Open Subtitles | لست متاكدة أنني أفهم إنها مصابه بالفصام الطفولي |
Oğluna doktorlar tarafından şizofreni tanısı konmuş. | Open Subtitles | المريض بالفصام المذعور. إبني، ترينت، لَطِيفُ. |
Burada dediğine göre annene 30'unda paranoyak şizofreni teşhisi koyulmuş. | Open Subtitles | أوردتَ هنا أن والدتك أصيبت بالفصام الزوراني وهي ببداية الثلاثينات من عمرها. |
Annene 30'unda paranoyak şizofreni teşhisi koyulduğu yazıyor. | Open Subtitles | ويرد هنا أن والدتك أصيبت بالفصام الزوراني وهي ببداية الثلاثينات من عمرها. |
şizofreni nöbetleri genelde 20'lerin başlarında ortaya çıktığından bu yaşlarda olduğunu ve yakın çevrede oturduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | بما ان انهيار المصابين بالفصام عادة ما يحدث فى بداية العشرينات نعتقد انه قريبا من هذا السن و هى يعيش بالجوار |
Tamam, Nebraska'daki tıbbi kayıtlarda şizofreni teşhisi konmuş kişileri kontrol etmeye başlıyorum ama hepsi bildirilmemiş olabilir. | Open Subtitles | حسنا، سأبدأ بالتحقق من سجلات نبراسكا الطبية للحالات التى تم تشخيها بالفصام |
Sen de paranoyak şizofren narsis kişilikli ve dindar olan akıl hastamsın. | Open Subtitles | و أنتَ مريضي المصاب بالفصام الزوري و اضطراب الشخصية النرجسية و الذهان الديني |
Ama şimdi senin paranoyak, şizofren ve herkesi kendine düşman gören biri olduğunu öğrenmiş bulunuyorum. | Open Subtitles | لكنّني أميل الآن إلى إدراجكَ كمذعورٍ مصابٍ بالفصام مع عقدة اضطهادٍ عنيف |
Dinleyin, annem hastaneye kapatılmış paranoid bir şizofren, o yüzden bu hastalığın nasıl olduğunu iyi biliyorum, hatta belki sizden bile iyi. | Open Subtitles | اسمع دكتور , امي مصابة بالفصام الذي تم تشخيصه لذا اعرف جيدا كيف يبدو المرض العقلي |
Köylüler, fahişeler, uyuşturucu bağımlıları, şizofrenler! | Open Subtitles | متخلّفون، مزاحمو غيتو مدمني مخدّرات، مرضى بالفصام |
şizofrenler... bir düzine karmaşık kişilik oluşturabilirler. | Open Subtitles | المرضى بالفصام... قادرون على صناعة عشرات الشخصيات المعقدة. |