Yani zaten yarına kadar bekledi, yani bugün, o yarındı. | Open Subtitles | لقد انتظرت بالفعلِ حتّى الغد اليوم هو الغد الموعود |
Söyleyeceğimi söyledim zaten, ameliyat falan istemiyorum. | Open Subtitles | لقد أخبرتكَ بالفعلِ لا أُريد أي جراحة إذاً لابدٌّ أنّي مغفلاً |
Patronun bir tane salak oğlu var zaten. | Open Subtitles | أجل، حسنٌ، رؤوساء العصابة لديهم بالفعلِ ولدٌ أحمق. |
çoktan otopsiyi ve olay yeri tutanağını aldım. | Open Subtitles | لقد سحبتُ نسخة بالفعلِ من التّشريحِ وتقرير مسرح الجريمة. |
Tatlım bir zamanlar bu bilgiyi öğrenebilmek için adam öldürürdüm fakat bu sefer memnuniyetle belirtmek isterim ki ben annene hediyesini çoktan aldım. | Open Subtitles | تعلمين يا حلوتى ، كانت هناك أوقاتٌ كنتُ لأقتل فيها لأجل مثل تلك المعلومات،، لكننى سعيدٌ لأعلان أننى بالفعلِ قد احضرتُ لأمكِ هدية.. |
çoktan geç kalmış olabiliriz. Anahtarı çaldın. | Open Subtitles | ربما نحن بالفعلِ تأخرنا أنتِ استوليتِ على المفتاح |
Muhafız, en iyi gününde bile, anca saçımı dağıtabilirsin, ve sen zaten en iyi gününü çoktan yaşadın. | Open Subtitles | أيّتها الحارِسة، في أسعد أيّامكِ، قد تتمكنين مِن العَبث بشعري، وقَد حظيت بالفعلِ على أسعدِ أيامكِ. |
Konuştum zaten. Tam çekip gitmeden önce. | Open Subtitles | لقد تحدثتُ إليها بالفعلِ قُبيلَ خروجها من البابْ |
Welch'in bir yere gitmeyeceğini daha önce söylemiştim zaten. | Open Subtitles | فقد أخبرتُكـَ بالفعلِ أنَّهُ لن يُبَارحَ مَكانهُ إنصرف |
Ona hiç sahip olamadım ama o zaten gitti. | Open Subtitles | كنت سأموتُ معها و لكنّها رحلت بالفعلِ... |
Teşekkürler almıyım.Biz zaten bir kere sattın. | Open Subtitles | لا، شكراً . فقد بعتينا مرةً بالفعلِ. |
Otis de dahil 51'deki herkes kendilerini kanıtladılar zaten. | Open Subtitles | إنَّ "أوتيس" وكلُ من يعملَ هنا قد أثبتوا جدارتهم بالفعلِ |
zaten şimdiden kötü. | Open Subtitles | إنّها سيّئة بالفعلِ. |
Ama o zaten öyle. | Open Subtitles | ولكنّهُ غبيٌّ بالفعلِ. |
Biz çoktan anlaşmıştık. Sen beni vuramazsın. | Open Subtitles | لقَد أقرّينا بالفعلِ أنّكِ لا تستطيعين إردائي. |
Bakın, çok meşgul olduğunuzu biliyorum ve çoktan vaktinizin beş dakikasını aldık ama lütfen sadece şunu okur musunuz? | Open Subtitles | استمِعي إليّ ، أنا أعلم أنكِ مشغولة ، ونحن بالفعلِ اقتطعنا خمسُ دقائقَ من وقتَك ، ولكن من فضلُكِ ، هل يُمكِنُكِ فقط أن |
Kaderin tezgahında çoktan dokunmuşsun sen. | Open Subtitles | لقَد نُسجتِ بالفعلِ في نول القَدر. |
Haberleri çoktan yukarılara ilettim. | Open Subtitles | لقد قمتُ بالفعلِ .بنقلِ الأخبار للقيادة |
Kötü haber fiyatlara çoktan yansıdı. | Open Subtitles | صحيحٌ يا (فيك)؟ لقد تلقّينا الأخبار السيّئة بالفعلِ. |
Birisi çoktan yaptı bile. | Open Subtitles | أحدهم قَد بناه بالفعلِ. |