ويكيبيديا

    "بالفعل في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerçekten
        
    • çoktan
        
    • çıktım bile
        
    • girdiler bile
        
    • zaten bir
        
    gerçekten de okula gittiğim ilk gün, altı yaşındayken teknik olarak yetersiz beslendiğim için özel bir beslenme programına dahil edildim. TED بالفعل في أول يوم عند ذهابي للمدرسة في سن السادسة وضعت في برنامج مخصوص للتغذية لانني كنت مصاب بسوء التغذية فعلياً
    Sağ tarafta iş arkadaşım Soren'i görebilirsiniz, gerçekten orada. TED في الجهة اليمنى يمكنكم رؤية زميلي سورين، والذي هو بالفعل في الفضاء.
    Bilim insanları, çoktan beynin kendi modelini nasıl oluşturduğunu anlamaya başladılar. TED بدأ العلماء بالفعل في محاولة اكتشاف كيفيّة صنع الدماغ لنموذجه الذاتيّ.
    Neyse ki biz çoktan aksi yöne doğru hareket ediyorduk. TED لحسن الحظ، كنا نسير بالفعل في الاتجاه المعاكس.
    - Yola çıktım bile. 10 dakika sonra seni ve ajanı arabayla alacağım. Open Subtitles بالفعل في طريقي.ساقلك انت والعميل خلال عشره دقائق
    Yola çıktım bile. "Orijinallik makul bir taklitten başka bir şey değildir." Open Subtitles أنا بالفعل في طريقي "الإبداع لا شيء
    Gemiyi uyarmak için çok geç Atış menziline girdiler bile. Open Subtitles لقد فات الأوان لتحذير السفينة.إنهم بالفعل في نطاق اطلاق النار
    Gemiyi uyarmak için çok geç Atış menziline girdiler bile. Open Subtitles لقد فات الأوان لتحذير السفينة.إنهم بالفعل في نطاق اطلاق النار
    Şimdi, o Dooley'yin bana zaten bir parti mal borcu var. Open Subtitles الآن، وهذا دولي ل بالفعل في لي لشحنة واحدة.
    Bence iyi tasarımın ilk ilkesi gerçekten oldukça basit: herkesin menfaatini gözetecek bir tasarım anlayışıyla işe koyulmalıyız. TED وأؤمن أن المبدأ الأول للتصميم الجيد هو بالفعل في غاية البساطة: علينا أن نبدأ بالالتزام بالتصميم لمصلحة الجميع.
    İnsanlar başka insanları tanımada gerçekten iyiler. TED الناس بارعون بالفعل في التعرف علي الناس الآخرين.
    Jacobs ve onun gibi gezgin olan editörü, Holly Whyte, sokakta gerçekte neler olduğuna dair gerçekten harika gözlemcilerdi. TED كانت جاكوبس وزملاؤها المسافرين مثل هولي وايت، محررتها، هم هؤلاء المراقبون الرائعون حقاً لما حدث بالفعل في الشارع.
    Bence artık ütopik varsayımlarımızı ortadan kaldırıp bu konuda gerçekten bir şeyler yapmaya başlamalıyız. TED لذا أعتقد أننا يجب أن ننهي بعض إفتراضاتنا الطوباوية وأن نبدأ بالفعل في فعل شئ حيال الأمر.
    Bu gibi çiftlikler dünyada çoktan ortaya çıkmaya başladı ve yeni nesil çiftçiler, daha sürdürülebilir bir gelecek için harekete geçiyorlar. TED مزارع كهذه بدأت بالظهور بالفعل في جميع أنحاء العالم، وجيلٌ جديد من المزارعين بدأ بالسعي لتحقيق مستقبل أكثر استدامة.
    Saat 11:30, çoktan gitmiştir. Open Subtitles لقد قلنا الـ 11, وهم غادروا بالفعل في الـ 12
    Yola çıktım bile. Open Subtitles أنا بالفعل في طريقي.
    İçeri girdiler bile! Open Subtitles -إنّهم بالفعل في الداخل !
    Garip bir durumdayım zaten bir de sizinle uğraşamam. Open Subtitles أنا بالفعل في حالة غريبة, وأنالا يمكننيالدردشةمعك.
    Oturma odasinda zaten bir tane silahi var. Open Subtitles ولكنّها تمتلكُ سلاحاً، بالفعل في غرفة معيّشتها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد