Biz ne olduğunu anlamadan önce Özel Kuvvetler içeri gönderildi. | Open Subtitles | لقد أرسلنا فرقة خاصة هنا بالفعل قبل أن نعرف ماذا يحدث |
Ben Yomi Lisesine nakil olmadan önce fazla kişi sınıfa çoktan dahil olmuştu. | Open Subtitles | كان الطالب الإضافي موجوداً في الصف بالفعل قبل التحاقي بإعدادية يومي |
Annenle tanışmadan önce de öyleydim. | Open Subtitles | حسناً، لقد كنتُ هكذا بالفعل قبل أنّ ألتقي بوالدتك. |
Ama bir yerde "Bir insanın ölümü, daha doğmadan önce belirlenmiştir" yazısını okuyunca aklıma kendim geldim. | Open Subtitles | لكن بعدها قرأت ذلك في مكان ما أن أن الإنسان مُقدر له الوفاة بالفعل قبل ولادته ..ظننت أن لو كنت |
Bu tartışmayı üç sene önce bitirdik zannediyordum. | Open Subtitles | ليس إذا كنت في حاجة إليها. اعتقد اننا هذا قد استكملت بالفعل قبل ثلاث سنوات. |
Sen isim değiştirmek istemediğini söylemeden önce zaten sipariş etmiştim. | Open Subtitles | املوضوع أني كنت طلبت الملصوق بالفعل قبل أن تقول أنك لم تريد تغيير الإسم |
Kazadan önce araban hasar görmüş. | Open Subtitles | سيارتك كانت مصدومةً بالفعل قبل وقوع الحادث. |
Hayır, açıkçası, seninle konuşmaya başlamadan önce, neredeyse uyuyakalıyordum. | Open Subtitles | كلا, بالفعل قبل أن أبدأ التحدث معك, كنتُ أوشك أن أنام. |
Kazadan önce araban hasar görmüş. | Open Subtitles | سيارتك كانت مصدومةً بالفعل قبل وقوع الحادث. |
Annenin aslında bana söylemeden önce temizlik yaptığını biliyor muydun? | Open Subtitles | ... هل تعلمين ، أمكِ نظفت بالفعل قبل أن تخبرني |
Biz karşılaşmadan önce yola çıkmış olması gerek. | Open Subtitles | كان يمكن أن يكون مسافرا بالفعل قبل التقينا |
Sabah resim gelmeden önce orada olacağız zaten. | Open Subtitles | لذا سنكون في الموقع بالفعل قبل وصول اللوحه في الصباح |
Bu aslında yaklaşık beş yıl önce Marsilya'daki Provence Üniversitesi'nden bilim adamlarıyla işbirliği içinde yapıldı. | TED | أجريت بالفعل قبل حوالي خمس سنوات بالاشتراك مع علماء من جامعة "بروفانس" في "مرسيليا". |
Sana zaten bir tane vermiştim. Üç gün önce. | Open Subtitles | أعطيتك واحداً بالفعل قبل 3 أيام |
Hamil olarak bilinen, uzak mesafedeki yıldız tam olarak 30 yıl önce öldü ama ışığının bize ulaşması bu kadar uzun sürdü. | Open Subtitles | النجمة البعيدة، المعروفة باسم هاميل، توفي بالفعل قبل 30 عاما لوت؛i غ ؛لكنهاتخذهذا طويلا للضوء للوصول إلينا، |
Zarar zaten hastalık gelmeden önce verilmiş. | Open Subtitles | الضرر قد تمّ بالفعل قبل أن يستفحل المرض |
Yarış hayatına atılmadan önce gerçekten kasapmış. | Open Subtitles | الذيّ كان جزاراً بالفعل قبل* *دخولهُ عالم سباق السيارات |
- Bu tartışma başlamadan önce çoktan yola çıkmışlardı bile. | Open Subtitles | - سأقوم بهذا - كانوا على الطريق بالفعل قبل أن نقوم حتى بهذه المناقشة |
Gitmeden önce. | Open Subtitles | بالفعل قبل أن يغادر |
daha önce ben söyledim,rumsfeld'in bilgilendirip bilgilendirmediğini bilmez. | Open Subtitles | قلت بالفعل قبل sé لو كان رامسفيلد وكانت قد أبلغت () له أم لا. |