Bernie'nin binadan atlamak istediğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن بيرنى ينوى الإنتحار بالقفز من أعلى .. |
747'den atlamak için ya çok usta olmalısın, ya da aşırı derecede salak. | Open Subtitles | يا سيدي ، مجرد تفكير المرء بالقفز من طائرة 747 يعني إما أنه عالي المهارة أو أنه أحمق |
Ve ben bunu öğrenir öğrenmez uçurumdan atladı. | Open Subtitles | وحالما اكتشفتُ ذلك، قام بالقفز من جُرف في نهاية النفق. |
Ama bay Norton, bunca intihar arasında, bir tane bile hareket eden bir trenin en son vagonundan atlama yok. | Open Subtitles | و لكن مع كل هذا,لا توجد حالة واحدة لانتحار بالقفز من مؤخرة قطار |
Kötü bir gün geçiriyorum ve atlamayı düşünüyordum. | Open Subtitles | أمرّ بيوم صعب فحسب وكنت أفكّر بالقفز من هنا |
Köprü üzerinde hareket halindeki bir araçtan tek atma kadehinin içine uçmak gibi olur. | Open Subtitles | سيبدو الأمر أشبه بالقفز من سيارة متحركة من على الجسر في كوب صغير |
Ara sıra, içimden içimden çatıdan atlamak geliyor. | Open Subtitles | أحياناً يأتيني هذا الشعور هذا الشعور بالقفز من على السطح |
Ellerinden kurtulmak için köprüden atlamak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد قمت بالقفز من الجسر لقضبان الحديد للهرب |
Bir gün giden bir trene atlamak için fazla yaşlı hale geleceğim. | Open Subtitles | في يوم ما سأكون عجوزا جدا لأقوم بالقفز من قطار متحرك ! |
Buradan atlamak durumunda kalmayacağım, değil mi? | Open Subtitles | لن أقوم بالقفز من هنا, أليس كذلك؟ |
Çitten atlamak gibi kötü bir huyu vardı. | Open Subtitles | .لديه عادة سيئة بالقفز من السّـياج |
Sonuçta beni kurtarmak için uçaktan atladı. | Open Subtitles | حسنًا، لقد قام بالقفز من الطائرة لإنقاذي. |
Neden sarışın binanın tepesinden atladı. | Open Subtitles | لماذا قامت الشقراء بالقفز من البنايه؟ |
Ama sonunda buluşmayı başardık. Joel tekneye atladı ve bize büyük, güzel bir mahi mahi yakaladı. Bu en azından son 3 ay içinde yediğim en iyi yemekti. | TED | و لكن فى النهاية إستطعنا أن نتقابل و قام "جاول" بالقفز من المركب إلى الماء و أصطاد لنا سمكة كبيرة جميلة و التى كانت أجمل طعام تناولته فى غضون الثلاثة أشهر الماضية |
Bu, saatte 160'la giden harbiden yüksek bir atlama tahtasından atlamaya benziyor. | Open Subtitles | الأمر أشبه بالقفز من لوح غوصٍ عميق والذي يتحرّك بسرعة 160 متر في الساعة. |
Angel bu davayı bitirdiğinde köprüden tekrar yüksek atlama yapıyor olacaksın. | Open Subtitles | سأضمن لك أنك سترغبين... بالقفز من على الجسر مرة أخرى |
Kız arkadaşını hipnotize edip binanın çatısından atlama talimatını vermesinin ardından tutuklanmış. | Open Subtitles | تم القبض عليه بعد قيامهبتنويمصديقتهمغناطيسياً... وأمرها بالقفز من سطح منزله |
Binadan atlamayı bile düşünmüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ، التي لا تفكر بالقفز من المباني؟ |
Bir binanın tepesinden aşağı atlamayı aklından hiç geçirmemiş, sen mi? | Open Subtitles | أنتِ، التي لا تفكر بالقفز من المباني؟ |
Köprüden atlamayı falan düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | لا تفكرين بالقفز من على جسر اليس كذلك؟ |
Köprü üzerinde hareket halindeki bir araçtan tek atma kadehinin içine uçmak gibi olur. | Open Subtitles | سيبدو الأمر أشبه بالقفز من سيارة متحركة من على الجسر في كوب صغير |