Göreviniz huzuru ve düzeni korumak... ve kurallara uyulmasını sağlamak. | Open Subtitles | عملكم هو المحافظة على الأمن والنظام والتأكد من التقيد بالقوانين |
Oyunu kurallara göre oynuyorsun diye başkaları da kurallara uyacak değil. | Open Subtitles | فقط لأنك تلتزم بالقوانين لا يعني ان اي شخص آخر سيفعل |
bazen kuralları ile oynamak istersin, ama oynayamazsın Ve oynayamadığın zaman, mahkemeye çıkıp | Open Subtitles | تحاول التقيد بالقوانين لكنك أحياناً لا تستطيع |
Kanıt o. kuralları biliyorsun. | Open Subtitles | أنت، هذا دليل وأنتَ تعرف بالقوانين المتبعة |
kurallar. Ben bir rockçuyum. kurallarla ilgilenmem. | Open Subtitles | ،يا لهذه القوانين ، أنا محب روك ولست أهتم بالقوانين |
Tüm hayatım boyunca oyunu kurallarına göre oynadım ama her defasında ebem sikildi. | Open Subtitles | لقد كنت ألتزم بالقوانين طوال حياتي ولم يأتي ذلك بأي فائدة لي |
Ve, koyduğumuz kurallara uyacağız. Şeytanminaresini alabilir miyim? | Open Subtitles | وسيتوجب علينا أن نبقيثها مشتعله طيلة الوقت ويجب علينا ان نحتذي بالقوانين هل يمكن ان احصل على المحارة؟ |
Ve, koyduğumuz kurallara uyacağız. | Open Subtitles | وسيتوجب علينا أن نبقيثها مشتعله طيلة الوقت ويجب علينا ان نحتذي بالقوانين |
Ya burayı kurallara uygun hale getirin, Ya da kapatırız. İyi günler. | Open Subtitles | إما إلتزام هذا المكان بالقوانين وإما سنغلقه، طاب يومك |
kurallara uymamızı istediniz ama kurallar çoktan değişmişti. | Open Subtitles | تريد منا ان نتصرف بالقوانين لكن القوانين تغيرت |
Veya bir tür kahramanlık kompleksi var. Kahramanlar bile kurallara uyar. | Open Subtitles | أو لديه عقدة بطولة وحتى الأبطال يتقيدون بالقوانين |
kuralları önemsediğin için mi avukat oldun? | Open Subtitles | أنت أصبحتَ محاميًا لأنكَ اهتممتَ بالقوانين ؟ |
Yani bırakın da gireyim, sadece siz kuralları söyleyin, ben de uyayım. | Open Subtitles | لذا تعلمون ، دعوني انضم لكم أخبروني بالقوانين وسأتبعها |
Yüreğimizde, biz kuralları takip edenleriz, koyunuz. | Open Subtitles | خراف بالقوانين, ملتزمون أعماقنا في نحن إذ |
Ayrıca o uçağa binmeden önce kuralları anladığını da bilmek istiyorum. | Open Subtitles | والتأكّد من إلمامك بالقوانين قبلما تستقلّين الطائرة. |
- Ve sen kendi kurallarına göre oynamıyorsun. | Open Subtitles | وها أنت تتجاهلين اللّعب بالقوانين الّتي وضعتِها |
Bakın, çok çalıştınız hayatınız boyunca kuralına göre oynadınız. | Open Subtitles | اسمع, لقد عملت بجد والتزمت بالقوانين طوال عمرك |
Aptalca bir şeye kalkışmayın. Yasalarımıza uymak zorundasınız. | Open Subtitles | لا تقدم على التصرف بحماقة عليك الإلتزام بالقوانين. |
Wittgenstein paradoksu. Ölçülebilirlik kuralı. | Open Subtitles | معضلة فيسنتاين المتعلقة بالقوانين المنتهية |
Uyman gereken Kanunlar seni büyük sıkıntıya sokuyor. | Open Subtitles | أنت مقيد بالقوانين التي وعدت أن تحافظ عليها. |
Bana değil. Vergi verenlere. Onlar da siz yasaları çiğneyin diye para ödemiyorlar. | Open Subtitles | ليس أنا ، دافعي الضرائب ، وهم لا يدفعون لك لكي تستهين بالقوانين |
Bir kez olsun kitabına göre yapmak için. | Open Subtitles | لنمارسها بالقوانين العادية على سبيل التغيير |
Kanunları suçlama. Bunu politika ve protokollere yüklemek istemezsin. | Open Subtitles | لا تلومي القواعد لا تعلقي الأمر بالقوانين و السياسات |
Bu ülke baştan başa kanunlarla kuruldu. | Open Subtitles | هذا البلد مُحصّن بالقوانين من أقصاه إلى أقصاه |
Böylece çift taraflı kazanç çözümünün ülkesine yardım etmesine engel olan kurallarla takılıp kaldı. | TED | لذلك علق بالقوانين التي منعته من مساعدة بلاده بقاعدة الربح للطرفين. |