Bunu yapmak istemezsin. Hele burada. Silâhı bana ver. | Open Subtitles | أنتِ لا ترغبين بالقيام بهذا ليس بهذا المكان، سلّميني السلاح |
Bunu yapmak istemiyorum ama bana başka yol bırakmadınız. | Open Subtitles | تعلمين أنّني لا أرغبُ بالقيام بهذا لكنّكِ لم تمنحيني خياراً فعلاً |
Bunu yapmak istemezsin. Silahı bırak. | Open Subtitles | لا ترغبين بالقيام بهذا ألقِ هذا المسدس |
bunu yapmaya tamamıyla hakkım var... | Open Subtitles | أنا ضمن حقوقي الكاملة .... بالقيام بهذا الأمر |
İyi ki bunu yapmaya karar vermişiz. | Open Subtitles | أنا مسرورة جداً لموافقتنا بالقيام بهذا |
Ve bunu yaparak, aslında kendisini kilitlemiş olur. | TED | و بالقيام بهذا العمل، يقوم الموصل أيضاً بتثبيت نفسه في موضعه. |
Eğer Bunu yapmak istemezsen senin zayıf biri olduğunu düşünmeyeceğim. | Open Subtitles | إن لم ترغب بالقيام بهذا |
Flora. Bunu yapmak istemezsin. | Open Subtitles | فلورا لا أنصحك بالقيام بهذا |
- Bunu yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أرغب بالقيام بهذا |
bunu yapmaya devam edemezsin Peter. | Open Subtitles | لا يمكنك الإستمرار بالقيام بهذا , (بيتر) |
Bunu söylemelerinin nedeni, bunu yaparak ya da söyleyerek ülkelerinin güvenliklerini koruduklarını düşünüyorlar. | TED | والسبب وراء قولهم هذا أنهم يعتقدون بالقيام بهذا أو قول هذا، هم يحمون أمن بلدانهم. |
bunu yaparak ne elde etmeye çalıştığını anlayabilmiş değilim. | Open Subtitles | لست متأكدة مما تحاولين فعله بالقيام بهذا |