Yanında karamelli çikolata ile cebimde buldum. | Open Subtitles | وجدتها في جيبي وانا في طريق العودة للمنزل مع قطعة من الشوكولا بالكراميل |
1.80 boylarında, çok kara değil, daha çok karamelli kahve tonunda. | Open Subtitles | طوله حوالي 5.10 اقدام بشرته ليست داكنة جدا تشبه قهوة الموكا بالكراميل |
Evet, ama karamelli kahve renginde demiştim. | Open Subtitles | نعم , لكنني قلت بشرته كقهوة الموكا بالكراميل |
Spesiyalimi yapıyorum... mikrodalgada mısır ve... çikolata kaplı karamel şekeri. | Open Subtitles | إنّي أحضّر وصفتي الخاصّة الفوشار بالميكرويف مخلوطاً بالكراميل ليصبح طريّاً |
Yemekte domuz filetoyla karamelize edilmiş elma yanına da yağlı, sirkeli göbek salata. | Open Subtitles | وللعشاء قدمت لحم الخنزير مع التفاح بالكراميل مع جانب من الخس مع القليل من الزيت والخل عليه |
Ekstra köpüklü, üzerinde azıcık kahveli karamelli frappuçino... Tam da sevdiğin gibi. | Open Subtitles | مشروب القهوة بالكراميل بمخفوق زائد والقليل من البن على السطح، كما تحبينه تمامًا |
Önünde böylesine şahane bir meyve dururken karamelli mısırı n'apacaksın? | Open Subtitles | كيف يمكنك حتى التفكير في الفيشار بالكراميل بينما قطعة رائعة من الفاكهة كهذه أمامك؟ |
Biri kozhelvalı, diğeri karamelli. Hangisini istersin? | Open Subtitles | واحدة بالنوغا والأخرى بالكراميل, أي واحدة تريدان؟ |
Nancy bizim komşumuz, dostumuz. Bu arada yaptığı karamelli mısır toplarından yedin mi? | Open Subtitles | بالمناسبة، هل تذوقت كرات الفوشار بالكراميل التي أعدتها؟ |
Bir çikolatalı, bir çilekli... - ...ve bir de karamelli. | Open Subtitles | واحد بالشيكولاتة ، واحد بالفراولة ، وواحد بالكراميل |
Kendine iyi bak. karamelli bir macchiato. | Open Subtitles | واحد ماكياتو بالكراميل إنّه ساخن جداً |
İki büyük karamelli Macchiatos. Harika bir seçim. | Open Subtitles | إثنان ماكياتو بالكراميل هذا إختيار رائع |
Kızarmış minik patates ve karamelli havuçla birlikte. | Open Subtitles | مع بطاطس صغيرة محمرة وجزر بالكراميل |
Ne kadar da büyük! Sanki karamelli bir elma gibi. | Open Subtitles | ياله من مطب كبير انها كتفاحة بالكراميل |
Ne kadar da büyük! Sanki karamelli bir elma gibi. | Open Subtitles | ياله من مطب كبير انها كتفاحة بالكراميل |
Kendimize uyku tulumu, dev boy karamelli mısır ve DKNY'dan yamuk bir etek aldık. | Open Subtitles | و اشترينا اكياس نوم , وعلبة كبيرة من الفشار بالكراميل و تنورة من DKNY |
- karamelli patlamış mısır alabilir miyim? | Open Subtitles | -هل يمكنني تناول الفيشار بالكراميل. من فضلك؟ |
karamel macchiato için ilk çocuğumu kurban verebilirim. | Open Subtitles | انا قد اقتل ابني الاول من اجل ماركياتو بالكراميل |
İki yıl önce bir kez çikolatalı karamel yemiştim ve çok lezzetliydi. | Open Subtitles | حصلت على شيكولاتة بالكراميل ذات يوم منذ سنتان، وكانت لذيذة |
Bugün sizlere soğanla karamelize edilmiş, beyaz şarapta bekletilmiş tavuk butu hazırladım. | Open Subtitles | ما لدي هنا من أجلكم اليوم هو فخذي دجاج مطهوين ببطء ونبيذ أبيض مع الكراث بالكراميل |