İkiniz jipi alın. Biz de köpekleri ve yemekleri alalım. Gidelim. | Open Subtitles | انتما خذا الجيب نحن بالكلاب سيرا على الأقدام , لنذهب |
köpekleri asla umursamadım. Çok fazla çaba, her şeye muhtaçlar ve yapacakları hiç kestirilemiyor. | Open Subtitles | لم يسبق لى الإهتمام بالكلاب حيث كان عملى كثيفا و به عوامل غير متوقعة |
Londra'da gece karşıya geçemeyiz. Vahşi köpeklerle doludur. Bizi canlı canlı yerler. | Open Subtitles | لا يمكننا عبور لندن في الظلام فهي مليئة بالكلاب المتوحشة وستأكلنا أحياء |
köpeklerle dolu bir mahallede, tasması olmayan o köpeğin... onların olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | في ضاحية مليئة بالكلاب ولكنه كان يعلم أيهم هو الكلب |
köpek bakıcılığı yapıyor olmamalıydım ve hayatımda bir çocuğa hiç yer yok. | Open Subtitles | لا يجدر بي الاعتناء بالكلاب وبالطبع لا أحتاج إلى ولد في حياتي |
Erkekler köpek gibidir, bizi okşayıp sevin, sonsuza kadar sadık kalırız. | Open Subtitles | فنحن اشبه بالكلاب, اذا ما دللنا كما يجب, سنكون مخلصين للابد |
Bu seferi yapmanın tek bir yolu var, köpekler. | Open Subtitles | هناك طريق واحد للقيام بهذه الرحلة بالكلاب |
Normalde küçük köpeklere iznimiz yoktur burada. | Open Subtitles | أجل، نحن عادتاً لا نسمح بالكلاب الصغيرة. |
İkiniz jipi alın. Biz de köpekleri ve yemekleri alalım. Gidelim. | Open Subtitles | انتما خذا الجيب نحن بالكلاب سيرا على الأقدام , لنذهب |
Büyüyü yaparken köpekleri düşünüyordum . | Open Subtitles | لقد كنت أُفكر بالكلاب عندما أديت التعويذة. |
Bizim gibi çiğnenmiş köpekleri bırakın,.. | Open Subtitles | يمكننا الاهتمام بالكلاب الغارقة |
Birine söylerim, götürür. köpeklerle aram pek iyi değil ne de olsa. Alerji meselesi, biliyorsun. | Open Subtitles | سأحضر شخصاً ما ليجلبه لاحق أنا لست جيداً بالكلاب |
Bu yolculuğu yapabilmemizin tek yolu, köpeklerle. | Open Subtitles | هناك طريقة واحده فقط للقيام بتلك الرحلة، بالكلاب. |
- Merhaba efendim. köpeklerle ilgili mesajımı aldınız mı? | Open Subtitles | مرحباً يا سيدي هل وصلتك رسالتي فيما يتعلق بالكلاب ؟ |
köpek türünün zorlandığını ve rahatsız edildiğini gördüm. | Open Subtitles | وجدت أنها تعطي نظرة مزعجة ومقنعة لعلم النفس الخاص بالكلاب |
— o bir köpek. Sadece bir geceliğine. Bekle bi. | Open Subtitles | انتظر، لا يهمني لدينا سياسة خاصة بالكلاب هنا |
Biraz utanarak söylüyorum ama tekneye köpek giremez. | Open Subtitles | حسنا , هذا محرج بعض الشيء لكن ليس مسموح بالكلاب فوق السفينة |
Daha "Çingeneler geldi" diyemeden her yanımızı koşturan çocuklar, havlayan köpekler ve hokkabazlar sardı. | Open Subtitles | قبل آن تقول خبث الغجر , كنا عالقين بالكلاب والقطط التي ازعجتها الأولاد بقسوه بقسوه |
Daha "Çingeneler geldi" diyemeden her yanımızı koşturan çocuklar, havlayan köpekler ve hokkabazlar sardı. | Open Subtitles | قبل آن تقول خبث الغجر, كنا عالقين بالكلاب والقطط التي ازعجتها الأولاد بقسوه بقسوه |
köpekler bölgeyi aradılar. Başka cesetle karşılaşmadık. | Open Subtitles | .تمّ التحقق من المنطقة بالكلاب البوليسية .ولم نعثر على أي جثة أخرى |
Ueno Hoca buraların en iyi ziraat mühendisidir ve köpeklere aşırı düşkündür. | Open Subtitles | أستاذ أوينو هو واحد من البلد لدينا من أفضل المهندسين الزراعيين . و مغرم جدا بالكلاب |
Bizi büyük köpeklere götürecek birine. | Open Subtitles | الى شخص يمكنه أن يقودنا الى الإمساك بالكلاب الكبيرة |
Köpek-insan işbirliğinin en iyi örneklerinden biri, köpeklerin bu hikâyeleri paylaşmamıza ve tepki vermemize yardımcı olmalarıdır. | TED | بعض أفضل الأمثلة عن علاقة البشر بالكلاب: الكلاب تساعدنا عن طريق المشاركة والتجاوب مع تلك القصص |
O yüzden bu okula gelen... nakil öğrencilere karşı özel bir ilgi duymaya başladım. | Open Subtitles | أنا اهتم كثيرا بالكلاب الذين |