ويكيبيديا

    "بالكون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • evrendeki
        
    • evrende
        
    • evreni
        
    • evrenin
        
    • evrenle
        
    • Kainattaki
        
    • evren
        
    • Kainatta
        
    • koruyucuları oldular
        
    • erken
        
    • hiç seçilmemişti
        
    Ancak karadeliğin kalbine doğru ilerledikçe evrendeki en tuhaf yer ile karşılaşır. Open Subtitles ولكن خلال تقدّمه صوب الثقب الأسود سيقع على أكثر مكان غريب بالكون
    Ve bundan sonra, annem bunun kader veya lanet olduğuna inandı, -- evrendeki heryerde bütün sebepleri araştırmaya koyularak bunun neden olduğunu anlamaya çalıştı. TED وبعد ذلك كانت امي تعتقد ان هذا قدر او لعنات بدأت بالبحث في كل الاسباب بالكون لماذ حدث هذا.
    evrende böyle güçleri olan çok canlı yok. Open Subtitles ليس هناك الكثير من الكائنات بالكون يمتلكون هذه القوة
    Karanlık enerji evreni yönetiyor ve, görünüşe göre günden güne güçleniyor. Open Subtitles الطاقة المظلمة تتحكم بالكون ويبدو أنها تزداد قوة يوما بعد يوم
    İrade, evrenin karanlık güçlerine karşı her daim yegane silahımız olmuştu. Open Subtitles دائماً ما كانت الإرادة سلاحنا الوحيد ضد قوى الظلام التي بالكون.
    evrendeki bu karşılıklı bağlantıyı, yani hepimizin birbirimizle ve en temel düzeyde de evrenle bağlantılı olduğumuzu bilmek sanırım maneviyat için çok iyi bir açıklama sağlıyor. Open Subtitles بمعرفة ذلك الترابط الداخلي للكون.. إننا كلنا مترابطون و بأننا مرتبطون أيضاً بالكون.. بمستواه القاعدي..
    Kainattaki en çalkantılı ve şiddetli yerlerde çalışmıyor. Open Subtitles فلقد أخفقت بأكثرالأماكن قسوة وإظطراباً بالكون.
    Teoriye göre, bakteri gibi basit yaşam biçimleri ve volkanik havuzlarda gördüğümüz alg tipi canlılar evren'de yaygın olabilir. Open Subtitles تفترض أن الحياة البسيطة، كالبكتيريا، نوع الوحل الذي رأيتُه في البرك البركانية الحارة، ربما تكون منتشرة بالكون.
    "evrendeki diğer yıldız sistemlerinde bizim dışımızda yaşam formlarının bulunması kuvvetle muhtemeldir, ve bu yaşam formlarının çoğunun bizden daha zeki olması da daha da muhtemel görünmektedir." Open Subtitles إنه من الوارد جداً.. أن هناك أشكال حياة ذكية.. بمجرات أخرى بالكون,
    Çoğunluk evrendeki bireysel ilişkilerini önemserken, Open Subtitles و حيث الأغلب ينظرون إلى علاقتهم الفردية بالكون
    Söylentilere göre, kendini evrendeki diğer canlıları araştırmaya adamış. Open Subtitles يقولون أنه كرس نفسه لدلائل الحياة الذكية بالكون
    Son on yılımı, evrendeki en küçük parçayı araştırarak geçirdim. Open Subtitles قضيتُ العشر سنوات الأخيرة أبحث في أدقّ الأشياء بالكون.
    Yok etme güçlerinin olmasına rağmen evrende galaksilerin oluşumuna her şeyden çok karadelikler yardımcı olmuşlardır. Open Subtitles رغم امتلاك الثقوب السوداء قدرة تدميريّة تفوق أيّ شيء آخر بالكون تساهم الثقوب السوداء بتشييد المجرّات أيضاً
    evrende bu kadar çekim gücü üreten yalnızca bir yer mevcuttur. Open Subtitles هناك مكان واحد بالكون يولّد هذه الكمية من الجاذبية
    Ancak o zamandan bu yana öğrendiklerimiz karadeliklerin evrende büyük bir rollerinin var olduğu ve büyük sayıda bir çok rol oynadıkları. Open Subtitles ولكن ما تعلّمناه مذّاك هو أن الثقوب السوداء تلعب أدواراً هائلة عديدة بالكون
    erken dönemlerde evreni düzenli tutmak çok da kolay değil, epey hassas bir sistem gerektiriyor. TED الإحتفاظ بالكون في غاية التجانس في الأزمنة السحيقة ليس سهلا، إنه ترتيب دقيق.
    Kim için evreni bir kez riske ettin. Gerçekten bu farklı mı? Open Subtitles لقد خاطرت بالكون لأجلها مرةً أهذا حقاً مختلف؟
    İrade, evrenin karanlık güçlerine karşı her daim yegane silahımız olmuştu. Open Subtitles دائماً ما كانت الإرادة سلاحنا الوحيد ضد قوى الظلام التي بالكون.
    evrenin büyük ölçekli yapısında sorun, korkunç karmaşık olması. TED مشكلة الهياكل الكبيرة الحجم الموجودة بالكون هي أنّها في غاية التّعقيد.
    Bir şeyleri düzelttiğimde, evrenle berabermişim gibi hissederim. Open Subtitles عندما أصلح الأمور، أشعر أنّي الوحيد بالكون
    Bir şey bizi çağırıyor, Kainattaki yerimizi anlamak için köklerimizi keşfetmeye zorluyor. Open Subtitles وهو يدعونا ويدفعنا لإكتشاف أصولنا ومعرفة وضعنا بالكون
    Loş, titrek, zayıf, durağan, küçük, sinyaller; sadece bizim anlamaya bir türlü başlayamadığımız evren karmaşası hakkında ipucu veriyorlar. Open Subtitles ضعيفة، قاتمة، ثابتة إشارات صغيرة وهناك إشارات معقدة بالكون وهي أبعد من مستوى فهمنا لها
    Böylesine yoğun bir yıldızın çökmesini durdurabilecek bir güç Kainatta mevcut değildir. Open Subtitles لكن مع نجم بهذه الضخامة ليست هناك قوة بالكون قادرة على إيقاف انهياره
    Çok eski zamanlardan bu yana, Yeşil Fener Birliği evrenin her yerinde barışın, düzenin ve adaletin koruyucuları oldular. Open Subtitles منذ زمن سحيق واتحاد الفوانيس الخضر يعمل في حفظ السلام وبسط العدالة بالكون.
    İşin aslı, merak içindeyiz daha önce seçim aşamasında, insanlar kadar genç bir tür hiç seçilmemişti. Open Subtitles حقيقة كنا فضوليين، فلم تحدث عملية الإختيار على فصائل حديثة العهد بالكون مثل البشر قبلاً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد