Ya birini görüp ve şeyden itibaren onu Takip ettiysem Princeton'dan bir yerden? | Open Subtitles | ماذا لو شاهدتُ شخصاً و قمت باللحاق به في مكان ما ببرينستون ؟ |
Bahçeye kadar Takip ettim sonra bir taş bulup vurdum. | Open Subtitles | قمت باللحاق بها الى الحديقة و وجدت حجراً وضربتها به. |
Hani bir çift botun fiyatına bakarsınız ve sonra bütün hafta girdiğiniz her sayfada botlar sizi Takip eder. | TED | تبحثون مثلاً عن زوج من الأحذية. ولمدة أسبوع، هذه الأحذية تقوم باللحاق بكم أينما ذهبتم. |
Tsunade-sama neden Kakashi-sensei'in Peşinden gidilmesine karşı ki? | Open Subtitles | لكن لماذا السيدة تسونادي لم تأمرنا باللحاق بالمعلم كاكاشي؟ |
Yani sakın yaramazlık yapma, yoksa insan yakalayıcı seni Peşinden kovalar Gabe. | Open Subtitles | لذلك لا تسيء التصرف والا قام باللحاق بك غاب |
Gidin iste. Ben size yetisirim. | Open Subtitles | فقط اذهبوا, سأقوم باللحاق بكم |
Eğer hızı arttırırlarsa Takip etmekte güçlük çekeriz. | Open Subtitles | ماذا نفعل؟ متى نبدأ؟ إذا زادوا السرعة ستكون لدينا مشكلة باللحاق بهم |
Tamamıyla öyle, işte bu yüzden onu Takip etmen lazım. Anladın mı? | Open Subtitles | بالظبط, ولهذا انا اريدك ان تقوم باللحاق به , هل فهمت ما اقصد |
Şimdi, Takip et onu. Oh, Tanrım. Rahatına bak. | Open Subtitles | الأن , قم باللحاق به ياإللهي خذي وقتك , كلما اطلت البقاء هنا , كلما اقللت البقاء على طاولة القمار |
Vanessa'nın güvende olması için adamı Takip etmen gerekiyordu. | Open Subtitles | انا احتجتك لتقوم باللحاق به ولقد كان من الأمن لفينسا |
İşaretlere uymayan motoru Takip eden polisler, hareket etmeyen sürücünün uyarılara da karşılık vermemesi üzerine durumdan şüphelendi. | Open Subtitles | حاول شرطيا دوريه ايقافه و بما أنه لم يبدي أي تفاعل قاموا باللحاق به و كانوا يقودون بجانبه |
İşaretlere uymayan motoru Takip eden polisler, hareket etmeyen sürücünün uyarılara da karşılık vermemesi üzerine durumdan şüphelendi. | Open Subtitles | حاول شرطيا دوريه ايقافه و بما أنه لم يبدي أي تفاعل قاموا باللحاق به و كانوا يقودون بجانبه |
Takip arabasını denediklerinde, çalıştıramamışlar. | Open Subtitles | . وحينما همّوا باللحاق بالشاحنة تعطلت سيارتهم |
Sanırım, Peşinden gelme arzusuna direnmek zorundayım. | Open Subtitles | أظنّني يجب أن أقاوم رغبتي باللحاق بكَ على أيّ حال |
Peşinden gidiyorum. Geldim sayılır, durduruyorum. | Open Subtitles | سأقوم باللحاق بها , لقد اوشكت على ذلك, سوف اوقفهم |
- Psikopatın tekidir. Burnu çok kötü kanıyordu onun için lavaboya kadar Peşinden gittim. | Open Subtitles | لقد نزفَ أنفهُ بشدة .لذا قُمت باللحاق به إلى دورة المياه |
dedi. Sonra da Pete gitti, aile tatilini yarıda kesti - annesinin de kalbini kırdı - ve o gidince biz de dört gün sonra eleme maçını izlemek için Peşinden gittik. | TED | وبالتَالي ذهب بيت، وترك الإجازة العائلية ترك أمه في حسرة قمنا باللحاق به بعد أربعة أيام لمشاهدة فريقه يلعب التصفيات النهائية. |
Bu adamları bulduğumuzda, eğer Crews ile bağlantıları çıkarsa, Crew'in Peşinden giderim. | Open Subtitles | عندما نعثر على الرجلين، واعلم ان لهم علاقه بـ(كروز) بأقوم باللحاق به |
Size yetisirim. | Open Subtitles | سأقوم باللحاق بكـِ |