Daha sonra DNA deliliyle temize çıkarılan kişilerin haksız hükümlerin yaklaşık yüzde 25'inde yalan itiraf veya ikrarlar bulunduğunu biliyoruz. | TED | ولكننا نعلم أن الاعترافات الكاذبة موجودة في ما يقرب من 25 بالمئة من الإدانات الخاطئة لأشخاص برأتهم أدلة الحمض النووي. |
Tacikistan'da, işçi dövizleri gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 42'si. | TED | في طجكستان تشكل الحوالات المالية 42 بالمئة من الناتج الإجمالي المحلي |
Bunların her yıl yüzde 10'u ile 20'sı arası kendini aday gösteren kişiler. | TED | من بينهم، ما بين عشر بالمئة، وعشرين بالمئة من المرشحين أناس رشحوا أنفسهم |
Şöyle yapacağız: Size Çarşamba günlerinizi, maaşınızın yüzde 10'u karşılığında geri satacağız. | TED | و سنفعلها هكذا، سنقوم ببيعك أيام الأربعاء مقابل 10 بالمئة من راتبك. |
Böylece ben, eğitimsel amaçlarını gerçekleştirmek için büyük finansal sıkıntılarla karşı karşıya kalan siyahi kadınların yüzde 60'ından birisi oldum. | TED | وهكذا، كنت جزء من 60 بالمئة من النساء ذات البشرة الملونة اللاتي يجدن أن الأمور المالية عائق رئيسي لأهدافهم التعليمية. |
Bugün reçeteye yazılan ilaçların yüzde 90'ı az fiyatlı jenerik ilaçlar. | TED | حوالي 90 بالمئة من الأدوية الموصوفة اليوم هي أدوية جنيسة رخيصة. |
Kavanozdaki şekerleri yüzde üç ya da beş yaklaşıkla tahmin ederdiniz ve bu yüzde 90-95'inizkinden daha iyi bir sonuç olurdu. | TED | سيكون بين حوالي 3 و 5 بالمئة من عدد الحبات الموجودة بالجرة و سيكون أفضل من 90 إلى 95 بالمئة منكم |
İngilizce öğrenmenin bedeli 599 dolar nakit ödeme... ve yüzde 22 faizle... 12 ay boyunca süren 86 dolarlık ödemeler oldu. | Open Subtitles | تعلم الإنجليزية يكلف 599 دولار و 12 قسطاً شهرياً قيمة كل منهم 86 دولار التى تمثل 22 بالمئة من ربح أمى |
-Aslında geneç sene boyunca Jack McCallister, -Kendi sahip olduklarının yüzde seksenini sattı. | Open Subtitles | في الواقع في السنوات الماضية قد باع 80 بالمئة من أسهمه لشركات أخرى |
İncelediğimiz suçların yüzde doksanında insanlar kapıyı açıp suçluları içeri davet etmiş oluyorlar. | Open Subtitles | تسعون بالمئة من الجرائم التي نحقق بها يفتح الناس الأبواب و يدخلون المجرمين |
Kazaların yüzde 41'inin fırtınalı havalarda meydana geldiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعرفين أن 41 بالمئة من الحوادث تحدث بأوقات الطقس العاصف؟ |
Bir görevden alma ve işgücünün yüzde 30'u? Söylentileri duydun değil mi? | Open Subtitles | انهم سوف يسرحون 30 بالمئة من العمالة سمعت بذلك ، صحيح ؟ |
Sen de geysin. Gey gibi düşünmeye başla. Amerikalıların yüzde onu gey. | Open Subtitles | أنت شاذ, فكر مثل الشاذين عشرة بالمئة من الشعب الأمريكي شاذ جنسياً |
Hayvanların hepsi ve bitkilerin yüzde 90'ı gidince, biz ne yiyeceğiz? | Open Subtitles | ماذا سيأكل البشر إذا اختفت جميع الحيوانات و90 بالمئة من النباتات؟ |
Yıllık maaşının yüzde 10'unu alırım. Aylık olarak düzenli ve süresiz bir şekilde. | Open Subtitles | عشرة بالمئة من راتبك كل عام، تدفع شهريًا بشكل مستمر لأجل غير مسمى. |
Nüfusun yüzde 90'ından fazlası federal yoksulluk sınırının altında. | TED | أكثر من 90 بالمئة من السكان يعيشون تحت مستوى الفقر الفيدرالي. |
40 yaş üstü nüfusun yüzde 50'si şeker hastalığından muzdarip. | TED | 50 بالمئة من السكان فوق سن الأربعين يعانون من مرض السكري. |
Açık denizler hukuki bir terim, ama aslında, gezegenin yüzde 50’sini kapsıyor. | TED | أعالي البحار مصطلح قانوني , لكنه في الحقيقه , يغطي 50 بالمئة من سطح الكوكب : |
yüzde 15 artış ve yapılarda yüzde 15 tasarrufunuz olur. | TED | انها تتنامى بمعدل 15 بالمئة ولديك 15 بالمئة من المدخرات على البنيات التحتية |
Ama Nijerya'da, örneğin, çocukların yüzde yedisinden azı hayatının, sadece ilk altı ayında emziriliyor. | TED | ولكن في النيجر كمثال، أقل من سبعة بالمئة من الأطفال ترضعهم أمهاتهم للست شهور الأولى دون استخدام بديل. |
Yeryüzündeki temiz suyun %50'sini zaten biz kullanıyoruz bu doğrulanabilir ve tarım tek başına % 70'idir bu oranın. | TED | فقد استخدمنا بالفعل حوالي 50 بالمئة من المياه العذبة المستدامة بالأرض ، والزراعة وحدها تستخدم 70 بالمئة منها. |