Fakat müzede yaptıkların hoşuma gitti, yeni bir yeri cazip hale getirmen. | Open Subtitles | ولكن, لقد أحببت مافعلته بالمتحف جذبتِ تاجر جديد |
Mavi olan müzede gördüğüm Işık Piramidine benziyor. | Open Subtitles | هذا الازرق يشبه هرم النور الذى رايته بالمتحف |
Kameramanımıza göre yaralının ismi Clifford Williams müzedeki güvenlik görevlisi. | Open Subtitles | المصور الخاص بنا قد اخبرنا ان اسم الضحية هو كليف وليم حارس امن بالمتحف |
Burası Kaiba'nın Düello Dome'u. Bu mavi ışık hüzmesi, müzedeki Işık Piramiti bunun rastlantı olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | انها ساحه كيبا للمبارزات و هذا الشكل يشبه هرم النور الذى كان بالمتحف و اعتقد انها ليست صدفه |
Hadi, o Transit Müze kuponunun masamda bir yerlerde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا اعلم بان لدي القسائم الخاصة بالمتحف مكان ما هنا في مكتبي |
Kontrol için müzeyi arasam iyi olabilir. | Open Subtitles | ربما علي ان اتصل بالمتحف لأرى ان كان هذا طبيعيا |
İşte, bu da soyulmadan önce müzeye giren son gruptu. | Open Subtitles | كانت هذه هي المجموعه الأخيره التي مرت بالمتحف قبل أن يسرق. |
Büyükbabam müzede bir kehanet okumuştu. Bununla ilgili bir şey olabilir, tam ne bilemiyorum. | Open Subtitles | هناك اسطوره قصها على جدى بالمتحف و اعتقد انها على علاقه بكل هذا ولكنى لا اعرف ما هى؟ |
Dinle, tüm o sanat bilgilerinle bana müzede nasıl yardım ettiğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أصغي، أتذكر كيف ساعدتني بالمتحف بخصوص تلكَ الدراية الفنّية؟ |
Annemin olduğunu söyledi; ama babamın da müzede olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | قال أنها لأمي ولكني بدأتُ أتسائل أذا كان بالمتحف أيضآ |
Ek iş yapıyordum. müzede güvenlik görevlisiydim. | Open Subtitles | كنتُ أتنقّل بين الوظائف، أعمل في الأمن بالمتحف. |
Ek is yapiyordum. müzede güvenlik görevlisiydim. | Open Subtitles | كنتُ أتنقّل بين الوظائف، أعمل في الأمن بالمتحف. |
Bugün müzede olduğunuzu duydum... ve bunun işinize yarayabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | حسنٌ، سمعتُ إنكِ كنتِ بالمتحف اليوم لهذا ظنّنت ان الأمر سيكون مُفيد |
O gece bu müzedeki herşey yaşama geri geldi. | Open Subtitles | منذ تلك الليله كل شيء بالمتحف عادت له الحياه |
O gece müzedeki her şey canlandı. | Open Subtitles | منذ تلك الليله كل شيء بالمتحف عادت له الحياه |
müzedeki adam onu kutsanmış toprağa gömmediklerini söyledi bana. | Open Subtitles | لقد أخبرني الرجل الذي يعمل بالمتحف بأنهم لم يدفنوه بأرض مقدّسة |
Müze envanterini kontrol etmem lazım. | Open Subtitles | عليّ التحقق من قائمة الجرد الخاصة بالمتحف |
Sadece birkaç hafta önce bir Müze etkinliğinde tanıştık. | Open Subtitles | أعني، لقد التقينا قبل أسابيع قليلة فقط في معرض بالمتحف |
Ya da müzeyi arayıp bilgi alırsan yumurtayı sen öldürmüş sayılırsın. | Open Subtitles | او انك اتصلت بالمتحف و حصلت على معلومات اذا انت قتلت البيضة |
Birşeyler yapıp müzeyi kurtarmalısın. | Open Subtitles | ان الفجر يقترب ونصف من بالمتحف بالخارج |
Milli Hazinelere götürülecekler, sonra belki de müzeye. | Open Subtitles | . ستكون في الخزانة الوطنية ، و ربما توضع بالمتحف |
Onu müzenin hediyelik bölümünden bedavaya aldın. | Open Subtitles | لقد حصلت عليه مجانا من محل الهدايا بالمتحف |
Müzemin bağış etkinliği iptal oldu. | Open Subtitles | حفلي لجمع التبرعات الخاص بالمتحف تم إلغائه |