İki anahtara 75 saniye mi? Bu imkânsız. | Open Subtitles | خمسة وسبعون ثانية لمفتاحين الأمر أشبه بالمستحيل |
Hayatı keşfettiğim zamandan beri her zaman hayalini kurduğum ama imkânsız diye düşündüğüm hayaller. | Open Subtitles | آن الأوان لأحيا بالواقع أعتقد أنني حلمت دوْماً بالمستحيل |
Hayatı keşfettiğim zamandan beri her zaman hayalini kurduğum ama imkânsız diye düşündüğüm hayaller. | Open Subtitles | آن الأوآن لكي أحيا بالواقع لقد كنت أحلم دوماً بالمستحيل |
Burada TED'de, geçtiğimiz birkaç gün içinde, insanların dinleyicilere imkansıza inanmaları için tekrar tekrar meydan okuduklarını gördüm. | TED | و الآن هنا في تيد ، خلال الأيام القليلة السابقة، رأيت أناسا يقدمون التحديات للمشاهدين ، مرة بعد أخرى بأن يؤمنوا بالمستحيل |
Bu ülkede birilerine hizmet etmeyen birini bulmak, imkansıza yakındır. | Open Subtitles | إيجاد شخص في البلاد أشبه بالمستحيل |
Ben de imkânsıza teşebbüs ettim. Başardım da. | Open Subtitles | حاولت القيام بالمستحيل أنا أيضاً، ونجحت فيه. |
Seni tanıdığım sürede hep imkânsıza inandın. | Open Subtitles | منذ عرفتك آمنت دوماً بالمستحيل |
- Zor olduğunu söyledi ama imkânsız demedi. | Open Subtitles | لقد قال بأن الأمر صعب . وليس بالمستحيل |
Ama imkânsız değil. | Open Subtitles | لكن ليس بالمستحيل |
Bizler imkânsız diye bir şeye inanmayız. | Open Subtitles | نحن لا نؤمن بالمستحيل |
İmkansıza inanmazsan, insanlar ölmeye başlayacak. | Open Subtitles | الناس سيموتون اذا لم تؤمن بالمستحيل |
Bu imkansıza inandığımızda, takımımız olduğunda, öncü ruhumuz olduğunda, ve özellikle de kesinliklerimizin hepsinden kurtulmamız gerektiğini anladığımızda ulaşabileceklerimizin sembolüdür. | TED | انها رمز لما يمكن ان نحققه فعندما نؤمن بالمستحيل وعندما نملك الفريق ونملك الروح الريادية وخاصة عندما ندرك ان كل القناعات المسبقة التي نملك يجب ان ترمى جانبا . |
İmkânsıza inanmalısınız. | Open Subtitles | عليكم ان تصدقوا بالمستحيل |