Sonra kaçtığında da, onu silahlarla kovalayıp evine dönmeye zorlamadılar mı? | Open Subtitles | وعندما هرب طاردوه بالمسدسات وأجبروه على الفرار والطيران الى موطنه؟ |
silahlarla oynamaman gerektiğini biliyorsun! | Open Subtitles | لا يجب عليك اللعب بالمسدسات أنت تعرف أنه لا يجب عليك اللعب بالمسدسات. |
Silah kazalarını önlemek çocukları erken yaşta silahla tanıştırmaktan geçer. | Open Subtitles | حوادث المسدسات يمكن اجتنابها عن طريق تعريف اولادك بالمسدسات مبكرا |
silahlı ve bıçaklı 6 kişi uçağı ele geçirdi. | Open Subtitles | هناك ستة ارهابين مسلحين بالمسدسات الألية و السكاكين و يختطفون الطائرة |
- Ha? - Düelloyu kabul ediyorum, beyim. Şafakta tabanca düellosunu seçtim. | Open Subtitles | قبلت المبارزة يا سيدي وأختار أن تكون بالمسدسات في الفجر |
- Demek istediği çocukluğundan beri silahları.. ..oynamak için kullanırdı. | Open Subtitles | انه يقصد انه كان يلعب بالمسدسات والرصاصات منذ ان كان طفلاً |
Umarım bu acemi haydudun... etrafta salladığı silahlar kararınızı etkilemiyordur. | Open Subtitles | ارجو الا تكون متأثرا بالمسدسات, التى يلوح بها هؤلاء اليائسون الرخيصون |
- Elinizde silahlarla sizi düello ederken görmeyi çok isterim. | Open Subtitles | بصراحة أود رؤيتمكا تتبارزان بالمسدسات عند الفجر |
silahlarla oynamak istiyorsan neye benzediğini öğrenmelisin. | Open Subtitles | تريد اللعب بالمسدسات يجب أن تعرف كيف تبدو |
Bu çok tehlikeli. silahlarla oyun oynanmaz. | Open Subtitles | انها خطيرة جداً , لا تلعب بالمسدسات |
Ailemi takip eden biri var ve sen de orada silahlarla mı oynuyorsun? | Open Subtitles | ... ما الذى لدى أحد ما يطارد عائلتى وأنت هنا تلهو بالمسدسات |
Altı tane silahla ofisi iyice dağıtacağız. İğne atsan yere düşmeyecek. | Open Subtitles | المكتب مكتظ بالمسدسات لدرجة أنك لا تجد مكانا على الأرض تبصق عليه |
General, eğer silahla çatışarak girersek Chuck'ın kimliği açığa çıkar. | Open Subtitles | جينرال اليس من الخطا ان نذهب بالمسدسات غطاء تشاك سوف يذهب |
Kar maskesi takan iki kişi silahla içeri girdi. | Open Subtitles | إثنان من الرجال إقتحموا المكان بالمسدسات |
Barut kalıntıları var. Ateş etmiş. silahlı çatışma olmuş. | Open Subtitles | احتراق البارود ، لابد وأنها استخدمته ، لابد وانها كانت معركة بالمسدسات نظراً لأصابتها فى ساقها |
silahlı çatışmaya bıçak getirmek, ne olacağını görecek. | Open Subtitles | احضار سكين لشجار بالمسدسات سيرى ما الذى سيحدث |
Biz silahlı adamlarız, bunun anlamı sorulara siz cevap vereceksiniz. | Open Subtitles | - الرجال بالمسدسات وهذا يعني -انه انتم من تجيبون على الأسئلة |
İlk denemen için tabanca daha iyi olur. | Open Subtitles | سيكون أفضل قليلًا أن تبدأ مرانك الأوَّل بالمسدسات. |
On adım atıp tabanca doğrultmaca. | Open Subtitles | تعلم بالمسدسات على بعد عشرة خطوات |
Allahın belası silahları ve atları boş ver adamım. | Open Subtitles | أنت يا رجُل، أنا لا أكترِث بالمسدسات و الأحصِنَة |
Bugün silahları kullanmıyoruz, al. | Open Subtitles | حسناً، سوف نتخطّى الجزء المتعلِّق بالمسدسات اليوم. خذ |
İçi Silah dolu gitar kılıfından söz ediliyor. | Open Subtitles | سمعنا كلنا قصصاً عن علبة غيتار مليئة بالمسدسات |
Bir hayatın bedelini silahlar, atlar ve 30 dolarla mı biçiyorsun? | Open Subtitles | أنت تبادل الحياة بالمسدسات و الخيول و 30 دولار |