Hayat sürprizlerle doludur ancak en büyük sürpriz bitmek zorunda olmamasıdır. | Open Subtitles | الحياة مليئة بالمفاجآت ولكن أعظم المفاجآت أن هذا لا ينتهي ابدا |
Ama sonuç ne olursa olsun, emin olduğum bir şey var: Yolculuk sürprizlerle dolu olacak. | TED | ولكن في كلتا الحالتين, هنالك شيء واحد انا متأكد منه: ستكون الرحلة مليئة بالمفاجآت. |
Öylesine çok sürprizlerle dolusun ki, Nutkum tutuldu. | Open Subtitles | أنتِ مليئة بالمفاجآت.. أنا غير قادرة على الكلام |
ve söylemek istediğim şeyin sürprizlerle, ölümle, davalarla ve cerrahlarla ilgisi yok. | Open Subtitles | ليس لها علاقة بالمفاجآت أو الموت أو القضايا أو حتى الجراحين |
Tabii ki, hayat süprizlerle dolu. | TED | بكل تأكيد، الحياة مليئة بالمفاجآت. |
Ama ormanaltında yaşam sürprizlerle doludur. | Open Subtitles | لكن عالم الكائنات الصّغيرة مليء بالمفاجآت. |
Evet şey, bizim Jacks'imiz sürprizlerle doludur. | Open Subtitles | اممم , بالطبع هذه هي جاكس مليئة بالمفاجآت |
Bayılacaksınız! Film yaptığımız yer, sürprizlerle dolu. | Open Subtitles | سوف تحبون أين سنصور الفيلم إنه مكان مليء بالمفاجآت |
Uzay zaman sürekliliği böyle bir şeydir. sürprizlerle doludur. | Open Subtitles | وهذا هو البعد الآخر للزمن مليء بالمفاجآت |
Takım arkadaşlarımızdan biri kayıp. Bu ev sürprizlerle dolu olduğunu bize ispatladı. Daha önce böyle bir şey görmemiştik. | Open Subtitles | هذا المنزل اثبت أنه مليء بالمفاجآت ولم نر اي شيء يشبهه |
Bölmek istemezdim ama bugün sürprizlerle dolu bir gün oldu. | Open Subtitles | أكره المقاطعة، لكن اليوم حافل بالمفاجآت. |
Bir sonrakinde ne çıkacağını hiç bilemiyorsun. sürprizlerle dolu. | Open Subtitles | لا تعرف ما الأمر الجنونيّ القادم، عامر بالمفاجآت |
Peki, sanırım ben de burada güneşleneceğim takım için hazırladığım sandık dolusu sürprizlerle beraber tabii. | Open Subtitles | حسناً أعتقد أنني سأجلس هنا حيث الشمس والدفء بصندوق مليء بالمفاجآت للفريق المحلي |
sürprizlerle dolusun, değil mi? İnansan iyi olur. Şimdi hava atıyorsun sadece. | Open Subtitles | أنت مليئة بالمفاجآت والآن حان وقت إشراكك مرحباً فكرت أن أحصل على مساحة للرجل الجديد |
Hayat sürprizlerle doludur, öyle değil mi? Saat kaç? | Open Subtitles | اعني ان العالم مليء بالمفاجآت ، صحيح؟ ما هو الوقت؟ |
Yollarımızın tekrar kesişecek olduğundan emin değilim, ama ne var ki, hayat sürprizlerle doludur. | Open Subtitles | أشك أننا سنتقابل مجدداً ولكن الحياة مليئة بالمفاجآت |
Bildiğimizi sandığımız Afrika... hâlâ sürprizlerle dolu. | Open Subtitles | قد تكون أفريقيا قارة نظن أننا عرفنا كل خباياها لكنها ما زالت مليئة بالمفاجآت |
İşler değişti. Hayat sürprizlerle dolu, değil mi? | Open Subtitles | الطاولات تغييرت حسناً ، أليست الحياة مليئة بالمفاجآت ؟ |
Hiçbir fikrim yok, ama o kesinlikle sürprizlerle dolu. | Open Subtitles | ليس لدي أي فكرة، لكنها بالتأكيد مليئة بالمفاجآت. |
süprizlerle dolu, yanlış hamleler, sinir bozucu anlar | Open Subtitles | ،رحلة مليئة بالمفاجآت** **المنعطفات الخاطئة .. لحظات الإحباط |
Söylediğim gibi, 3. yılınızsa pek fazla sürpriz olmuyor. | Open Subtitles | ،كما قلت, عندما تدخل السنة الثالثة فإنها ليست مليئة بالمفاجآت فإنها ليست مليئة بالمفاجآت |