evde çeşitli ilaçlar ortalıktayken oluyor. | Open Subtitles | بل تقع بالمنازل عندما تكون الأدوية ملقية هنا وهناك |
evde eğitim gören çocuklar, ileriki yıllarda çok daha başarılı oluyorlar. | Open Subtitles | الأطفال الذين يتعلمون بالمنازل يحققون أفضل في الأعوام التالية |
Bu yüzden ölüleri evde tutmayı bırakıp cenaze evlerine taşımaya başladılar. | Open Subtitles | لهذا السبب توقفوا عن عرض الجثث بالمنازل و بدؤا بأخذها إلى دار الدفن حسناً , تحدّث عن الأمور الجيدة |
Erkekler sınırda savaşırken onlar evde nakış yaparlar. | Open Subtitles | الرجال يكافحون في المعركة النساء ينسجن بالمنازل .. |
Amerikalıların yüzde 37'si perili evlere inanır ve ben kaçının öyle bir evde yaşadığını ve kaçının tehlike atlattığını merak ediyorum. | TED | يؤمن 37% من الأمريكيين بالمنازل المسكونة، وأتسائل كم منهم تواجد في أحدها وكم منهم تعرض للخطر. |
Her evde, ona radyasyon verebilecek bir sürü ev aleti var. | Open Subtitles | هناك أجهزة كثيرة بالمنازل تطلق الإشعاع |
- Sen bu evde hayalet olduğuna inanmıyorsun öyle değilmi? | Open Subtitles | "أنت لا تؤمن بالمنازل المسكونة ، أليس كذلك؟" |
evde denemeyin. | Open Subtitles | لا تفعلوا ذلك بالمنازل |
Sanırım evde eğitim veriyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | ظننت بأنهم يتعلمون بالمنازل |