Biliyorsun nereye gideceksek zamanında gideriz ama eve dönme zamanı gelince, herkesle son bir kere konuşuyorsun. | Open Subtitles | نحن دائما نستعد لنذهب لأي مكان بالميعاد لكن عندما يحين الوقت لمغادرتنا... أنتي تحبين التحدث مع الجميع مرة أخرى |
Endişelenecek bir şey yok. Sadece zamanında orada ol. | Open Subtitles | لا داعي للقلق فقط كُن هناك بالميعاد |
zamanında geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكرا لوصولك بالميعاد |
- Padawanlar başardı. - ve tam zamanında. | Open Subtitles | المتدربتان فعلوها - وفقط بالميعاد - |
Tam zamanında geldik. | Open Subtitles | لقد وصلنا بالميعاد |
Tam zamanında geldiniz. | Open Subtitles | استطعتم الوصول بالميعاد |
Felicie, endişelenme. zamanında varacağız! | Open Subtitles | لاتقلقي يا(فيليسي) سنكون هناك بالميعاد |
Şu Bobby vardı ya, sonra Max'le Randy'nin yanına gittik, üstüme fışkırıldı, zamanında geri dönemedik ve muhtemelen... ömür boyu mutluluk fırsatımı kaçırdım. | Open Subtitles | لقد أعجبت بهذا الشاب (بوبي)، لكن (بعدها اضطررت للذهاب مع (ماكس) لرؤية (راندي وتم رشي بالمياه، ولم أعد بالميعاد لرؤيته وعلى الأرجح فوت فرصة للسعادة الأبدية |
Tam zamanında! | Open Subtitles | أنت بالميعاد |