Kızlar bir araya gelince de, iç çamaşırlarıyla yastık kavgası yapmazlar. | Open Subtitles | عندما تتجمع الفتيات لا يتصارعن بالوسائد وهن يرتدين الملابس الداخلية |
Derim ki Jenkins, eğer bana bir daha pis pis bakarsan.... pijamalarımı giyerim ve seninle yastık savaşı yaparım. | Open Subtitles | جينكيز، انظر إليّ بتلك النظرة القذرة مرة أخرى وسوف تثير غضبي وأدخل معك بعراك بالوسائد |
Çünkü onlar piliç-- Sadece doğruluk mu cesaret mi oynarlar ve yastık savaşı yaparlar, pijama partileri gibi. | Open Subtitles | ــ لأنه للفتيات الأمر بمثابة مشاجرات بالوسائد ولعب الحقيقة أو الجرأة، كحفلة منامة |
Ve sonra birbirlerinin ateşli çekim güçlerinden dolayı şaşkına dönen bira pong kızları çırılçıplak yastık savaşına tutuştular. | Open Subtitles | و بعدها, نظرا لتأثر الفتيات بالتجاذب الفاتن بدأت لعبة العراك العاري بالوسائد |
Seni yastıkla boğup kaza süsü verirler. Sayid, lütfen uyan! | Open Subtitles | يخنقوك بالوسائد ويجعلون الأمر يبدو وكأنّه حادث |
Ben hiç çırılçıplak yastık savaşı yapmadım. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن شاركت في عراك عاري بالوسائد |
Sigara içmeye, osurmaya, yastık savaşına izin yok. | Open Subtitles | ممنوع التدخين و إطلاق الغازات و الشجار بالوسائد |
yastık savaşı olmaz. Bu düşündüğün şey olabilir de olmayabilir de. | Open Subtitles | لانريد عراكاً بالوسائد هذا قد يكون أو لايكون ماتظنينهُ |
Hava yastık kabloları kesilmiş. | Open Subtitles | الأسلاك الخاصة بالوسائد الهوائية كانت مُقطَّعة |
Kızlar birliğindeki arkadaşlarıyla yastık savaşı yaparken azıcık poposunun görünmesinden 16 dakika sonra üstsüz duş alırken. | Open Subtitles | خلال استحمامها عارية الصدر بعد 16 دقيقة من مشهد جانبي لمؤخرتها خلال شجار بالوسائد مع رفيقاتها في الأخَوية |
Sanki dükkandan mal çalmak için yastık koymuş gibi. | Open Subtitles | انها هائلة، تبدو وكأنها تحشوها بالوسائد |
Çıplak yastık dövüşü görür müyüz dersin? | Open Subtitles | أتعتقد أننا سنرى عراك العرى بالوسائد |
Gecenin3 'ündemamavermeler ateşin yükselmesi gece yarısı yapılan yastık kavgaları. | Open Subtitles | كان هناك إرضاع في الثالثة صباحا... ارتفاع في الحرارة... وشجار بالوسائد في وقت متأخر. |
"Yurtta yastık Kavgası #7" için gelenler lütfen arkaya gelin. | Open Subtitles | جميع من هنا يذهب لـ"نادي قتال الفتيات بالوسائد رقم سبعة". تعالوا. |
yastık savaşı yaptıklarını duyabiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع سماعهم يتعاركون بالوسائد |
Birden oluşan yastık savaşları var. Birkaçına ben de katıldım. Oldukça eğlenceliler. | TED | يمكنك العراك بالوسائد التي -- ذهبت إليها مرات عدة. إنها حقا ممتعة (ضحك) |
Aklımdan yastık koymak geçiyordu. - İkinizi yalnız bırakayım. | Open Subtitles | حسنا, فكر بالوسائد. |
Mesele de bu zaten Merlin. Bu yastık kavgası değil. | Open Subtitles | (هذا هو المقصد، (ميرلين أنه ليس قتال بالوسائد |
Birbirinizi o kadar çok sevdiğiniz için sonsuza dek diğerinize yastıkla vuracak olmanızı fark etmeniz yani. | Open Subtitles | إدراك أنكما تحبان بعضكما بشدة لدرجة أنكما ترغبان بضرب بعضكما بالوسائد إلى الأبد ؟ |