Eğer onu engelleyecek oyu verirsen emeklilik fonunuzu, şirketi devraldığımız gün tamamen dolduracağız. | Open Subtitles | ،لو صوت لمنعِ ذلك .سنملئ موارد راتب التقاعد باليومِ الذي سنسيطر به على الشركة |
Eğer onu engelleyecek oyu verirsen emeklilik fonunuzu, şirketi devraldığımız gün tamamen dolduracağız. | Open Subtitles | ،لو صوت لمنعِ ذلك .سنملئ موارد راتب التقاعد باليومِ الذي سنسيطر به على الشركة |
Ulaşım Güvenliği İdaresi, algoritmayı değiştireceğimi açıkladığım gün bavulumda yirmi beş bin dolar buldu. | Open Subtitles | وكالةُ أمنِ النقل عثرت على 25.000 بأمتعتي باليومِ الذي أعلنتُ بأنني سأغير الوصفة. |
Geçen gün, neden kötü bir gün geçirdiğimi söylemek istemediğimde Mike Ross'u baroya sokmanın bir yolunu arıyordum. | Open Subtitles | باليومِ الماضي، عندما لمْ أرد بأن أُخبركِ بما كُنتُ مُتضايقًا منه، لقد كُنتُ أحاول بأن أفكر |
Oralara geldiğinle aynı gün George, Paulie'ye Greyhound otobüsüyle geldi. | Open Subtitles | وضعك بقربِ ذلك المكان باليومِ نفسه ووصول (جورج)إلى "باولي"بواسطةِ الحافلة. |
Ve her gün biraz daha insan oluyorum. | Open Subtitles | ويُصبحُ إنسان أكثر باليومِ. |
Bir gün gelip Andie'yi öldürüyorsun, öteki gün hayatımı kurtarıyorsun. | Open Subtitles | تقتل (آندي) في يومٍ، و تنقذ حياتي باليومِ التالي من أنتَ؟ |
Ben de Mike Ross'u işe aldığım gün onun kadar soktum. | Open Subtitles | ولقد وضعتنا بنفسِ ذلك، باليومِ الذي وظفتُ به (مايك روس). |
Danny'nin cesedinin bulunduğu gün, baban nasıl davrandı? | Open Subtitles | باليومِ التي تمّ العثورُ على جثّةِ (داني) كيف كان تصرفُ والدِك؟ |
Brian, geçen gün bana söylediklerini düşündüm ve haklı olduğunu anladım. | Open Subtitles | أتعلم (برايان) قمتُ ببعضِ التفكير بما قلتَهُ باليومِ السابِق وأدرَكتُ بأنكَ مُحقٌ |