Pandora'nın sana söylediği kelime "Napalutu" Sümer dilinde "Yok ediciler" demek. | Open Subtitles | الكلمة التي تحدثت بها باندورا لكِ نابلوتو إنها الكلمة السومرية للمدمران |
Pandora ve Gizli Kalan'ı bulmalı, ve kötülüklerine bir son vermeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أستمر في عملية مطاردة باندورا والخفيّ وأضع نهاية لشرورهم |
Kastettiğim; Pandora'nın kutusu sorunu hakkında endişeli misiniz? | TED | أعني، ألا تخشون بشأن مسألة صندوق باندورا المحرم في هذه الحالة؟ |
Mükemmel bir şekilde çalışmadı ama yine de Pandora'nın kutusunun kapısını araladıklarını düşünüyorum. | TED | ولكنها لم تعمل بشكل خال من الأخطاء. ولكنني أعتقد بأنهم تمكنوا قليلاً من فتح غطاء صندوق باندورا. |
- 1616, Pandora Caddesi. - Evet. 1616, Pandora Caddesi. | Open Subtitles | عنوانها 1616 شارع باندورا " نعم " 1616 شارع باندورا |
Pandora'nınki kutuydu. | Open Subtitles | أعني ، لماذا ؟ باندورا ، كانت حاجيات الصندوق |
İlk önce Kaynak'ı yok edeceğiz, daha sonra Pandora'yı kutusuna koymayı düşünürüz. | Open Subtitles | نحن أول هزيمة المصدر، ثم سنقوم تقلق بشأن وضع باندورا مرة أخرى في علبته. |
Bir uçak dolusu adama Pandora'yı anlattım. | Open Subtitles | لقد ابلغت للتو كبينة مليئة بالرجال عن باندورا. |
Küreyi Pandora'nın Kutusu'nu bulmak için kullanacak. | Open Subtitles | رايس سيستخدم الكرة لإيجاد صندوق باندورا. |
Pandora yasak olan kutuyu açar ve dünyaya acı ve kötülük yayılır. | Open Subtitles | باندورا فتح صندوقا محرما واطلق الالم للعالم. |
Reiss küreyle Pandora'nın Kutusu'nu bulacak. | Open Subtitles | رايس سيستخدمها لايجاد صندوق باندورا, وعندما يفتحه, |
Aslında Pandora'nın Kutusu'nun bir efsane olabileceğini düşünüyordum. | Open Subtitles | جزء مني يسمح بامكانية ان صندوق باندورا مجرد اسطورة. |
Pandora kutunun içini görünce siyah asitten gözyaşları akıtmış. | Open Subtitles | عندما رأت باندورا داخل الصندوق, بكت دموعا من الحمض الاسود. |
Tüm kötülükler gittikten sonra Pandora'nın kutusunda ne kalmış biliyor musun? | Open Subtitles | تَعْرفُ الذي تُرِكتَ في صندوقِ باندورا عندما الشرّ هَربَ؟ |
Pandora'nın kutusu özendirmek için sadece var. Büyük Tasarım lt parçası. | Open Subtitles | . صندوق "باندورا" موجود فقط للإغراء ، إنه جزء من التصميم |
Bu kadar geciktiğine inanamıyorum. Pandora, Sasha'nın cebini dene. | Open Subtitles | لا أكاد أصدق أنه متأخر جداً باندورا حاولي مع هاتف ساشا |
Baylar ve bayanlar, Pandora'nın Kutusu'na hoş geldiniz, oynamak istemedikçe açmamanız gereken kutuya! | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة مرحباً بكم في صندوقِ باندورا صندوق يَجِبُ أَنْ لا تَفْتحه إلا إذا أردت اللعب |
Drechmeyer'ın titreşim bulucu seviyelerinin fırlamasıyla Pandora'nın Kutusu'nu aralamanızın aynı günde olması tesadüf olamaz. | Open Subtitles | أنا أكره هذا القسم اذا انها ليست صدفة أن جهاز دراكماير اشتعل بقوة في نفس اليوم الذي فتحتم فيه صندوق باندورا |
- Pandora'nın kutusunu açmış olabilirsin. | Open Subtitles | هذا يمكن أن يفتح صندوق باندورا أسطورهيونانيه يقال أنه أصل كل الشرور حقاً ؟ |
Bak, ne eski sorunlarını deşmek ne de Pandora'nın kutusunu açmak amacım. | Open Subtitles | حسناً أنا فقط أريد ان اقول ليس لدى أى نيه على فتح أى علب ديدان أو صندوق باندورا أو أى شىء اخر مثل هذا |
Onlar, o zaman insaların bir şekilde kendilerini muktedir hissetmelerini saplamak mümkün mü konusunu araştıran Albert Bandura'nın araştırmalarından çıkan bir fikir bu. | TED | كان يطرح مفهوماً جاء به عمل الدكتور البرت باندورا والذي درس ما اذا كان الناس يمكنهم ان يكتسبوا الاحساس بالقوة |
Pandoranın enerjisini verebilecegi bi yer bulduguna çok sevindim. | Open Subtitles | أنا مسرورةٌ كون (باندورا) قد وجدت مجالاً لتفرّغ طاقتها فيه. |