Hastanın kan nakline verdiği tepki yanlış alarm olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | والان ردة فعلها لنقل الدم يظهر بانه كان انذار خاطئ |
- Bunun ölüm sebebi olduğunu biliyoruz. - Uykusunda ölmüştü. | Open Subtitles | نحن نعلم بانه كان سبب الوفاة لقد توفي اثناء نومة |
Yanlış zamanda yanlış yerde olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يدعى ي بانه كان في المكان الخاطىء وفي الوقت الخاطىء |
İyi biri olduğunu nerden bilelim? | Open Subtitles | كيف نعرف بانه كان لطيف ؟ لا نعرف شيئا عنه |
128 yıldır bunun gibi bir tane olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد بانه كان هنالك غروب هاديء كهذا منذ 128عام |
Bak ne diyeceğim, şimdi gidersen polise her şeyin bir yanlış anlama olduğunu söylerim. | Open Subtitles | من اخبرت غادرى الان ، وسأخبر الشركة بانه كان سوء تفاهم |
Adam suçun işlendiği gün dişçide olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | ويقول بانه كان عند طبيب الأسنان يوم الجريمة |
İstikrarsız olduğunu gördük, sınıftaki hali perişandı. | Open Subtitles | نحن شعرنا بانه كان غير متوازن لأنه عمله فى الصف كان تعيساً |
Geyik boynuzu onun bir avcı olduğunu gösteriyor, ancak silahları bize bir savaşçı olduğunu gösteriyor | Open Subtitles | إن قرن الوعل يمنحه الشرف على أنه صياد على الرغم من ان أسلحته تخبرنا بانه كان محارباً |
Asistanı Devon Marshall'ın öldüğü gece onun şehir dışında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت مساعدته بانه كان خارج البلدة ليلة مقتل ديفون مارشال |
Sinirli bir mizacı olduğunu biliyordum ama şiddete meyledebileceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | أعني، أدري بانه كان سريع الغضب ولكنني لم اتوقع قط أنه قادر على العنف |
Polisler, kimsesizler evinde çalıştığını anlayana kadar da bunun tuhaf olduğunu düşünmüşler. | Open Subtitles | لقد ظن رجال الشرطة بأن الأمر غريب . حتى أدركوا بانه كان يعمل لدى دار أيتام |
Bunun Marie teyzenle ilgisi olduğunu anlamam gerekirdi. | Open Subtitles | حسنا اعتقد بانه كان يجب ان اخمن بان للامر علاقة بعمتك ماري |
Bir de beni öpmenin seksi olduğunu çünkü hiç dişim yokmuş gibi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | و و لقد قال بانه كان من المثير تقبيلي لأنه كان وكأنه ليس لدي أسنان |
Hayır, hayır, hayır. Boğuşma olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | كلا, كلا, كلا لقد قلت لي بانه كان هناك نزاع |
Eskiden madde bağımlısı olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | مكجي : حسناً كل ما نعلمه بانه كان لديها تاريخ من تعاطي المخدرات |
Sanırım Sleepy Hollow dışında da keşfedecek büyük bir dünya olduğunu ve istersek buradan gidebileceğimizi anlatmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أعتقد بانه كان يريدنا ان نعرف بانه هناك عالم كبير خارج سليبي هوللو لنا لكي نكتشفه وبأمكاننا المغادرة إذا رغبنا |
Ne olduğunu bilmiyorum. Sadece yanlışlık var. | Open Subtitles | انا لا اعلم ماذا حدث انا فقط اعلم بانه كان خطأ |
Karısı, kaybolduğu sabah spor çantasının yanında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | زوجته قالت بانه كان يحمل حقيبة المركز الرياضي معه صباح يوم اختفاءه |
Gece yarısı bekçimizin de kalkanı olduğunu varsayarsak, hedef olmuş olması ihtimali yüksek. | Open Subtitles | بما ان حامي الليل كان يرتدي درعا من الممكن بانه كان يستهدفه. |