Sizi temin ederim buradaki Her şey otantik, Dr. Brennan. | Open Subtitles | أوكد لك ايتها الطبيبة برينان بان كل شيء هنا موثق |
Her şeyin gerektiğince yürümesini sağlamak için... yeğeniniz de Dr. Markway'le birlikte gitse? | Open Subtitles | للتأكيد بان كل شيء علي ما يجب أن يكون إفترض ان إبن أخوك يذهب سوية مع الدكتور ماركواي؟ |
Yaşamında bir an gelir ki, o an kendin hakkındaki Her şeyi farkedersin tamamen şartlara bağlıdır. | Open Subtitles | تأتي إلى نقطه ما في حياتك لتدرك بان كل شئ بك بأن هذا كله مشروطاً |
Ama doğduktan sonra o karşımda belirir Her şey normalmiş gibi davranırdı. | Open Subtitles | ولكن عندما تأتى يكون هناك ، واتظاهر بان كل شيء بخير |
Her şeyin yerli yerine oturduğu Her şeyin tuhaf olduğunu hissettiğin bir gün yaşadın mı hiç? | Open Subtitles | هل سبق لك المرور بأحد تلك الأيام حيث تشعر بان كل شيء غريب في كل مكان حيث يبدو أن كل شيء يحصل في الوقت المناسب ؟ |
Endişelendiği biliyorum, o yüzden uğrayıp Her şeyin yoluna girdiğini söylemek istedim. İşiniz bitene kadar burada bekleyeyim mi? | Open Subtitles | ..اعرف كم كنت قلقا لذلك اردت المجيء واخبارك بان كل شيء على مايرام وقد تحدثنا هل علي الانتظار هنا الى حين انتهائكم؟ |
Küçük bir dairede oturan, 25 kilo daha ağır ve Her şey yolundaymış gibi davranan biriydin. | Open Subtitles | وهذا ما كنت تفعله قبل مقابلتها تجلس في تلك الشقة الحزينة اسمن ب50 رطلا ,تتظاهر بان كل شيء على مايرام |
Hayır. Sizi temin ederim, Her şey planlandığı gibi olacak. | Open Subtitles | لا،لا،لا أنا فقط أريد أن اتأكد بان كل شئ على ما يرام كما هو مخطط له |
Öyle bunalımdaydım ki vücudumdaki Her sinir ucu açığa çıkmış gibi, kırmızı ve hassas olurdu. | Open Subtitles | هل شعرت بالاحباط من قبل تر بان كل نهاية عصبية في جسم حمرة ونيئة |
Şu an ara verirsem doğru olduğunu düşündüğüm Her şeyin yanlış olduğunu kabul etmek zorunda kalabilirim. | Open Subtitles | أتوقف عن التحرك، وأنا فعلا يجب ان اعترف بان كل شيء اعتقدت كان صحيحا، ليست كذلك |
Eğer farklı olan Her şeyi değiştirirsen, görürsün ki Her şey hala aynı. | Open Subtitles | إذا غيرت كل ما هو مختلف تجد بان كل شيء لا يزال كم هو |
İstemeden de olsa Her şey iyi bir şakaymış yeni çocukla dalga geçmek için yapılıyormuş gibi geliyor. | Open Subtitles | لا استطيع ان امنع نفسى من الشعور بان كل هذ1ا مزحة معقدة بعض الطقوس لاثارة الفتى |
Her bireyin yiyeceğe ihtiyaç duyduğunu düşünüyor musun sekse, aşka? | Open Subtitles | هل تعتقد بان كل البشر يحتاجون للطعام؟ الجنس |
Her şeyin yoluna gireceğini söylemem için geldiysen bunu yapamam. | Open Subtitles | حسنا إذا جئتِ لتخبريني هذا بان كل شيء سوف يصبح على ما يرام لا أستطيع أن أفعل ذلك ليس بتلك السهولة |
Her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | اعتقد بان كل شي سيكون على مايرام. |
Kötü birşey olup olmadığını kontrol ediyorlar. Her şeyin yolunda olduğundan emin oluyorlar. | Open Subtitles | تأكد ان لا شيء سيء يحدث , تأكد بان كل شيء على ما يرام... |
Her şeyin tamamlandığını söylüyor. Artık girebiliriz. | Open Subtitles | قال بان كل شئ جاهز نستطيع الدخول |
Bana Her şeyin yoluna gireceğini söylemiştin ama girmeyecek, değil mi? | Open Subtitles | لقد قلت بان كل شئ سيكون على ما يرام .. ولكنها ليست كذلك . |
Emin olun ki Her şey kontrolümüz altında. | Open Subtitles | أطمئنكِ بان كل شيء تحت السيطرة في الشأن |
'Ama Her şeyin değişmek üzere olduğuna dair kötü bir hisse kapıldım.' | Open Subtitles | "ولكن كان لدي شعور فظيع بان كل شيء سيتغير" |