Erin Pace'in dairesinden bulduğumuz her kanıtı sana gönderdim. | Open Subtitles | أجل,لقد جعلت مكتبى يقوم بارسال الأدله التى قمنا بسحبها من شقه ايرين بايس اليكى |
- Sadece Pace'e ait izler vardı. - Ben de eksiksiz çalışmayı severim. | Open Subtitles | عثرنا على بصمات بايس فقط انا أيضا أحب أن أكون دقيقه |
Amerika Yıldızını Arıyor'daki Bo Bice'in kardeşi geliyor. | Open Subtitles | أخو نجم برنامج "امريكان ايدل" الشقيق "بو بايس" |
Evet. Eric Bice tam burada olacak. Sahneyi sallayacak. | Open Subtitles | أجل , "ايريك بايس" سوف يكون هنا للاستعراض علي المسرح |
Biraz salaktır ama Pius ona göz kulak olmanı istiyor. | Open Subtitles | إنه غبي تماماً ولكن (بايس) يريدك أن تراقبه |
- Carmelo, seçilen üçüncü oyuncuydu. Lenny Bias ikinciydi. | Open Subtitles | كان (كارميلو) الثالث على لائحة الإختيارات، كان (ليني بايس) الثاني... |
Prof. Byse'tan anlaşmalar dersini almıştım. | Open Subtitles | -البروفيسور (بايس) قام بتدريسي مادة العقود |
- Amiral Pace ile iletişim halindeler ama sonarları, derinlikölçerleri ve radarları devre dışı durumda. | Open Subtitles | حسنا،إنهم في إتصال مع الأميرال بايس لكن سونارهم والباحث عن العمق والرادار أعتموا |
Ben Amiral Pace'i arayıp planımızı diğer üç şehre indirdiğinden emin olayım. - Telsizden ne fısıldadığımı bilmiyor. | Open Subtitles | سأتصل بالأميرال بايس وأتأكد أنه حمل طائراتنا في الثلاث مدن الأخرى إنها لا تعلم ما تمتمت به في الإتصالات |
Asker torpidolara. Amiral Pace'in talimatıyla ateşleme yapmak için doğrudan emir geldi. | Open Subtitles | يارجال الطوربيدات لدينا أمر مباشر بالإطلاق عندما يأمر الأميرال بايس |
Kendine bir bak. Charlie Pace, saygı değer iş adamı. | Open Subtitles | انظر لنفسك، "تشارلي بايس"، رجل أعمال محترم. |
Pace ve NYDSA'yı aradım ve başvuru kabul mektuplarını bu hafta postalamışlar. | Open Subtitles | [حسناً، إتصلت بـ[بايس] و[نيادا ولقد أرسلوا رسائل الموافقة على طلباتنا للإلتحاق بالجامعة هذا الأسبوع. |
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan Amiral Pace'i arayacağım. | Open Subtitles | سأكلم الأميرال بايس في قيادة البحرية |
Bo Bice'ın kardeşi yarın geliyor ve birkaç şarkı söyleyecek. | Open Subtitles | أخو "بو بايس" سوف يأتي غدا لغناء بعض الأغاني |
Bice kasabaya geliyor. Bunu başaracağız. | Open Subtitles | سيأتي "بايس" الي المدينة وسنستطيع القيام بهذا |
Önümüzdeki beş dakika içinde sahneye Bo Bice'ın kardeşi Eric Bice çıkacak. | Open Subtitles | لدينا "ايريك بايس" اخو "بو بايس" قادم خلال خمس دقائق |
Bice için gelen şu kalabalığa bak. Bugün git gide iyi bir gün olmaya başladı. | Open Subtitles | ستكون انقلابة رائعة مع "بايس" هذا اليوم سيبدأ في التحسن |
Şimdi, ne yazık ki Eric Bice yetişkinlere has su çiçeğine yakalanmış ama onun yerine ben sahnede olacağım. | Open Subtitles | "ايريك بايس" لديه الجديري ولكني سأكون هنا عوضا عنه |
Yöneticisi de Paul Schafer ya da onların hitap ettiği adla, Pius. | Open Subtitles | (بول شايفر) أو (بايس) كما يلقبونه |
Lena, hemen Pius'u görmeye git. | Open Subtitles | (لينا) تعالي لمقابلة (بايس) في الحال |
Bias o gece 36 sayı attı. | Open Subtitles | سجّل (بايس) 36 نقطة تلك الليلة. |
- Dick, Clark Byse'ın ünlülerinden. | Open Subtitles | -ديك) هو أحد طلاب(كلارك بايس) ) |
- Kont Basie'yi daha önce hiç duydun mu? | Open Subtitles | -هل قد سمعت عن الكونت "بايس"؟ |
Raised by Swans grubunu hiç duymadın mı? | Open Subtitles | ألم تسمع فرقة ريز بايس ونس؟ |