takım elbiseli siyah gözlüklü adam. Sabahın 9'unda minibüse biniyor. Sence bu normal mi? | Open Subtitles | رجل ببدلة سوداء ونظاراة سوداء الساعة 9 صباحا يدخل الى شاحنة مغلقة |
takım elbiseli bir adam görürsen, havayı koklamaya gelmişler demektir. | Open Subtitles | ترين رجلاَ ببدلة ؟ يأتون لاشتمام رائحة المشاكل |
Böyle şık takım elbiseli bir avukat tutabildiğimi bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اكن أعرف انني استطيع تحمل مصاريف محامي محامي ببدلة رائعة |
- takım elbiseyle mi? - İçimde eşofman vardı. | Open Subtitles | ــ ببدلة العمل ــ كنت أرتدي بدلة رياضية تحتها |
Buradaki iki insandan biri dâhi diğeri de iyi bir takım elbise giymiş bir güvenlikçi. | Open Subtitles | هناك شخصان هنا ، أحدهم عبقرياً والثانى حارس أمن ببدلة انيقة |
Senin bundan nefret ettiğini biliyorum, ama Tanrım, seni smokin içinde görmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّك تكره مناسبات كهذه لكنك تعجبني ببدلة السهرة |
Biraz daha yakası düğmeli ve takım elbise-kravat birini bekliyordun değil mi? | Open Subtitles | لذا تتوقع شخصا نوعا ما خيالي شخص ببدلة وربطة عنق ؟ |
Böyle şık takım elbiseli bir avukat tutabildiğimi bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اكن أعرف انني استطيع تحمل مصاريف محامي محامي ببدلة رائعة |
Sence İngiltere'nin gerçek Kraliçesi dar takım elbiseli bir yakışıklı ile tahtı paylaşır mıydı sırf güzel saçları ve atı var diye? | Open Subtitles | أتظنين أن ملكة إنجلترا ستقرر مشاركة العرش مع عجور وسيم ببدلة ضيقة بسبب أن لديه شعر رائع و حصان جميل؟ |
Sana böyle takım elbiseli, ağzı laf yapan kafası iyi çalışan bir avukat tutacağım. | Open Subtitles | سأحضر لكِ محامي ماهر ببدلة لطيفة والكثير من الكلمات الذكية |
Solunda, koyu mavi ince çizgili takım elbiseli adam. | Open Subtitles | إلى يسارك، رجل في البحرية ببدلة زرقاء داكنة |
30'larının ortalarında, takım elbiseli bir adam. | Open Subtitles | رجل بمنتصف الثلاثينات ببدلة رائعة |
Sırf Philadelphia'lı takım elbiseli biri istiyor diye onları içeri alamam. | Open Subtitles | لا يمكنني فقط جلبهم لأن رجل ببدلة من "فيلادلفيا" يريدني فعل ذلك. |
Ya Şikago'lu.... ...takım elbiseli biri söylerse? | Open Subtitles | حسنًا، يمكنك إذا رجل ببدلة من "شيكاغو" قال لكَ ذلك. |
Aşağıda takım elbiseli şişman bir adam var. | Open Subtitles | هناك رجل سمين بالأسفل ببدلة رسمية |
O zaman Elliot içeri girer, takım elbiseli adamı görür ve onun Simms olduğunu düşünür? | Open Subtitles | إذاًيدخل"إيليوت" ويرى شخصاً ببدلة ويظن بأنه " سيمس " ؟ |
Demeye çalıştığım ihtiyar adamı sadece takım elbiseyle gezen bir sporcu olmadığına ikna etmek için emek verdim. | Open Subtitles | المقصد هو ان ذلك استغرق جهداً لإقناع الرجل العجوز أنك لست فقط شخص رياضي ببدلة مُصممة |
-Aidan takım elbiseyle çok yakışıklı. -Evet. | Open Subtitles | يبدو (إيدان) وسيماً ببدلة السهرة |
Eski takım elbise giymiş adam Loyall'daki tren hattını idare eder. | Open Subtitles | شخص ببدلة عفنة يدير سكة الحديد خارج " لويال " |
Çöpçülerinin smokin giymesini kim istemez ki? - Kesinlikle. | Open Subtitles | حقيقتاً، من لا يريد رجل نفاياته ببدلة رسمية؟ |
Biraz daha yakası düğmeli ve takım elbise-kravat birini bekliyordun değil mi? | Open Subtitles | لذا تتوقع شخصا نوعا ما خيالي شخص ببدلة وربطة عنق ؟ |