Etten duvar, yavaş yavaş ilerleyerek seyahat halinde, 0rnithocheirus'ları takip ediyorlar, ancak önlerinde bir kötüye gidiş var. | Open Subtitles | حائط من اللحم يتحرك للأمام ببطء على نفس طريق الاونثكريوس لكن ثمة عائق مقبل |
Sanki Priya´nin aşkı bir paraşüt olmuştu ve beni yavaş yavaş yere bırakmıştı. | Open Subtitles | شعرت وكاني مع المظله مع حب بريا اهبط ببطء على الارض |
Bir hastane yatağında floresan ışıklar altında insanların uğrayıp ava aval bakarak nasıl göründüğüm konusunda yalan söylemelerini dinleyerek yavaş yavaş ölmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أموت ببطء على سرير مستشفى تحت إضاءة فاتحة مع ناس يحدقون ببله |
Sizin yaşlanmış bir şekilde ölürken birbirininizin elini tutmanız tıpkı yolcu gemisini yavaş yavaş güverteye su alması gibi olması gerekiyor. | Open Subtitles | كنت من المفترض أن نكبر ويموت عقد بعضها البعض كما سفينة الرحلات الخاصة بك يأخذ ببطء على سطح الماء. |
Tayfanın geri kalanı hasarlı bir gemide yavaş yavaş can verirken hapsolmuşsun. | Open Subtitles | عالق في معزل بينما بقية فريقك يفنون ببطء على سفينتهم المتضررة |
yavaş yavaş bunun üzerine sarıldı. | Open Subtitles | تسليم ببطء على ذلك. |