Meslektaşım, müvekkilimin bu tarz sitelere ulaşmak için kredi kartı ile ödeme yaptığını iddia ediyor. | Open Subtitles | وصديقي المتعلم أكد بأن عميلي دفع لدخول .العديد من هذه المواقع ببطاقته الائتمانية |
Tüm hepsini de Banka kartı ile ödemiş. | Open Subtitles | كل منها دفع ثمنه ببطاقته |
Altı gün önce Doc kredi kartı ile 50.000 dolarlık bir elmas kolye almış. | Open Subtitles | قلادة الألماس ذات الـ 50.000 دولار التي دفعها (دوك) ببطاقته الإئتمانيّة قبل ستة أيام. |
Benden size tavsiye, Dr. Collier'dan kredi kartıyla tahsilat yapayım demeyin. | Open Subtitles | لذا مهما تفعله. . لا تجعل الدّكتور كولير يدفع لك ببطاقته الإئتمانية |
O gün kredi kartıyla şoförlü araç kiralamış. Biz de gittiği adresi öğrendik. | Open Subtitles | استأجر سيّارة فارهة في ذلك اليوم ببطاقته الإئتمانيّة ونحن الآن لدينا عنوانه |
- - James Kavanaugh adında biri bir ay önce kredi kartı ile satın almış. | Open Subtitles | (جيمس كافانو) دفع ثمن ذلك الجهاز ببطاقته الإئتمانيّة قبل نحو شهر. |
Odanın parasını nakit ödemiş depozito için her seferinde kredi kartıyla ödeme yapmış. | Open Subtitles | دفع مقابل غرفته نقداً لكننا تمكننا منه بعدما دفع ببطاقته الائتمانية لمشاهدة عرض ما |
- kredi kartıyla ödeme yaptığı oldu mu? | Open Subtitles | وهل يدفع ببطاقته الائتمانية؟ |
O kredi kartıyla almış ve sonra Bobby S'in arabasını bıraktıktan sonra kullanmış. | Open Subtitles | تمّ دفع ثمنها ببطاقته الإئتمانيّة، وقام بتمريرها بعدما أوصل سيّارة (بوبي). |
Şey, kendisi muhtemelen dışarıda yeni fiyakalı kredi kartıyla oynuyordur, | Open Subtitles | ربما أنه يلعب ببطاقته الفاخرة |
Eğer saldırgan bu stroop denen zımbırtıyı kredi kartıyla almışsa kendisini buluruz. | Open Subtitles | لذا إذا كان مُطلق النار قد اشترى ذلك الـ(ستروب) أياً كان ما تُطلقون عليه ببطاقته الإئتمانية ، فيُمكننا تعقب هويته |