Hooper'dan 200 blok uzakta doğuya saptı. | Open Subtitles | نتجه شرقاً عبر الزقاق ببعد 200مبنى من شارع هوبر |
Hooper'dan 200 blok uzakta doğuya gidiyor. | Open Subtitles | شرقاً عبر الزقاق ببعد 200مبنى من شارع هوبر |
Arabasını sizin evden çeyrek mil kadar uzakta terk edilmiş halde bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا سيارتها, مهجورة ببعد ربع ميل عن منزلكِ |
- bir mil uzaklıkta bir yer var. Hemen oraya sür! | Open Subtitles | هناك منزل للوك ببعد ميل واحد ، أذهب إلى هناك الأن |
Ellerini bıçağın iki tarafından da on santim uzağa koy, bir şey olmaz. | Open Subtitles | استند ببعد خمسة انشات عن اي جانب من جوانب الطاولة و ستكون بخير |
1-2 metre, bir futbol sahası kadar uzaklıktaymış gibi gelir. | TED | ٣ الى ٤ اقدام ، كان من الممكن ان يكون ببعد ملعب لكرة القدم. |
Böylece bizlerden sadece bir milimetre uzakta diğer bir kainat olabilirdi, fakat bu milimetre bizim içine hapsolduğumuz üç boyutun dışında kalan bir dördüncüsü tarafından ölçülmüş olabilirdi. | TED | فإذًا قد يكون هناك كون آخر على بعد مليمترات من كوننا ولكننا لا نعرف عنه شيئًا لأن هذه المليمترات تقاس ببعد مكاني رابع ونحن مقيدون في أبعادنا الثلاثة |
# Çok uzakta, çok derinde hissediyorum kendimi # | Open Subtitles | ♪ أشعر ببعد عميق ♪ |
Evin sadece bir otobüs mesafesi uzakta. | Open Subtitles | المنزل هو ببعد ركوب حافلة فقط |
Ama bildiğimiz bir şey var ki, bunun için 10 yıl ya da 10 milyar dolarlar ya da büyük insansı robotlar gerekmediği. | TED | لكن مانعرفه هو أنه لن تكون ببعد 10 سنوات أو 10 مليارات دولار أو ببعد الروبوت على شكل انسان. |
Şimdi, bu hava ayrıca beraberinde etik bir boyutu da getiriyor. | TED | الآن يأتي هذا الهواء ببعد أخلاقي أيضًا. |
New England aksanını bir mil uzaktan anlayabilirim. | Open Subtitles | أوه. استطيع التكلم بلكنة أ نيو انجلاند ببعد ميل من هنا. |
Bazen de, bir dadı olarak evde köpek bulundurmanın semtin kalitesini düşürdüğüne inanan Millicent teyze gelirdi. | Open Subtitles | وأحيانا كانت هناك العمّة ميليسنت التي شعرت ببعد عن الممرضة التي تنزّل كل نغمة الحي |
Aklına geleni söylüyorsun ve safsatanın kokusunu bir kilometreden alıyorsun ki bu yüzden seni seviyorum ama önünde sonunda insanlar fedakârlıkta bulunurlar. | Open Subtitles | أنت تحدث عقلك, و أنت تستطيع أن تشم رائحة الفشل ببعد ميل و هذا ما أحبه بك لكن عاجلاً أم آجلاً الناس تقدم تنازلات |