Bak, belli ki buraya yalnız başına biraz zaman geçirmeye geldin ve ben açıkça rahatını bozuyorum. | Open Subtitles | ولكن يبدو أنك قد جئت إلى هنا لتحظى ببعض الوقت لوحدك وأنا جئت فجأة |
Sanırım kendimi kurtarmak için biraz zaman ayırmalıyım. | Open Subtitles | أعتقد بأنني أستطيع أن أحظى ببعض الوقت لكي أنقذ سمعتي |
Bence bebek, büyükbaba Lincoln'le biraz zaman geçirebilir, olur mu? | Open Subtitles | أعتقد بأن الطفل سيحظي ببعض . الوقت مع جده, اليس كذالك ؟ |
Ona yanlış kasabayı söyledi, bu size biraz zaman kazandırır ama.. | Open Subtitles | لقد أخبرتها بالبلدة الخطأ من الواضح أني زودتكم ببعض الوقت |
Bugün sadece kendimize biraz zaman ayırmak istedi, tamam mı? | Open Subtitles | لقد أردنا أن نحظى اليوم ببعض الوقت, حسنًا؟ |
Bir ürün listesi çıkarmam için bana biraz zaman verin. | Open Subtitles | -اسمح لي ببعض الوقت لعملية الجرد -خذ وقتك |
Jimmy, bana bu insanlarla biraz zaman ver. | Open Subtitles | ..... جيمي,هلا دعني أحظى ببعض الوقت معهما ,حسناً |
Kabir, bize biraz zaman ayırmanı istiyorum. | Open Subtitles | كابير ، انا ارغب ببعض الوقت لنا |
Tek başıma biraz zaman geçirmem lazım. | Open Subtitles | دعني فقط أن احظى ببعض الوقت بمفردي |
Bu akşam röportajlar için de biraz zaman ayır. | Open Subtitles | أحتفظى ببعض الوقت للقاءات |
Ama bana da biraz zaman ayır. | Open Subtitles | لكن احتفظ ببعض الوقت من اجلى |
Düşünmek için biraz zaman isteyebilir miyim? Elbette. | Open Subtitles | هل لي ببعض الوقت للتفكير؟ |
"Bayan October" ile biraz zaman geçirmeye ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك ببعض الوقت مع آنسة (أكتوبر)؟ |
- Asa'yla biraz zaman geçirdik. | Open Subtitles | -أنا و(آسا)، حظينا ببعض الوقت |