Mümkünse sabah yürüyüşüne çıkmak çok iyi bir fikir olabilir bence ve siz de postaneye Çok uzak değilsiniz, hem herkesin özel hayatı vardır. | Open Subtitles | أ أ أعتقد انها فكره جيده لأخذ جولة كل صباح إن امكن وانتي لستي ببعيدة عن مكتب البريد وايضا , بالطبع, هناك مسألة الخصوصية |
Çok uzak değil, istersen seni kasabaya kadar bırakabilirim. | Open Subtitles | إنها ليست ببعيدة وإنكنتترغب، يمكنني أن أقلك إلى المدينة |
Çok uzak bir yer değil. Hem hep onu ziyaret etmemi istiyor. | Open Subtitles | و هي ليست ببعيدة, و هي دائما تقول أنه يجدر بي أن أذهب و أزورها |
Bunu senden rica ediyorum çünkü burası tehlikeli bir bina, bir kaç soygun olmuş ve Kısa bir süre önce bir kadın tecavüze uğramış, ve-- | Open Subtitles | انا اطلب منك هذا فقط لان هذا مبنى خطير وكان يوجد بعض السرقات , وهناك امراة قد اغتصبت من مدة ليست ببعيدة , و.. |
Oldukça iyi bir okul. Körfez bölgesinden fazla uzakta değil. | Open Subtitles | إنها جامعة جيدة بحق وليست ببعيدة عن منطقة الخليج. |
Kilise çok uzakta değil. Şehrin ortasında bir yerlerde. | Open Subtitles | الكنيسة , إنها ليست ببعيدة إنها في منتصف المدينة القديمة وحسب |
Hatta bir kulübe bile yaptım, Çok uzak değil buraya. | Open Subtitles | ربما حتى سأشيد لى مقصورة ليست ببعيدة عن هنا |
Buradan 3 km. Çok uzak sayılmaz. | Open Subtitles | إنه تبعد ميلين فقط من هنا إنها ليست ببعيدة |
Bu teknolojiyi, Amazon gibi uzak ve Birleşik Devletler ve Orta Amerika gibi Çok uzak olmayan yerleri keşfetmek ve ilk karbon coğrafyalarını yüksek çözünürlükte çıkarmak için kullanıyoruz. | TED | استخدمنا هذه التقنية لكي نستكشف ونستطيع إيجاد المناطق الفعلية التي تحتوي على الكربون ولأول مرة بجودة عالية في أماكن بعيدة مثل حوض الأمازون وأماكن ليست ببعيدة مثل الولايات المتحدة وأمريكا الوسطى. |
Bulunduğumuz yerden Çok uzak değil. | Open Subtitles | أنها ليست ببعيدة من مكاننا الآن. |
Korucu merkezi, Çok uzak değil. | Open Subtitles | إنها محطة حراس ليست ببعيدة. |
Korucu merkezi, Çok uzak değil. | Open Subtitles | إنها محطة حراس ليست ببعيدة. |
Çok uzak değilmiş. | Open Subtitles | ليس ببعيدة |
Kısa süre sonra, çok geçmeden, karada ve denizde büyük kükreyen bir fırtına kopacak... alevler, hayvanlar, daha çok ayaklanma çıkaracaklar. | Open Subtitles | بعد فترة ليست ببعيدة سترتفع العاصفة القادمة لتُغطي البحر و اليابسة النيران , و الحيوانات ستكون أكثر إرتفاعاً |
Kısa süre önce bir süreliğine buralardan uzaklaştım. | Open Subtitles | أتعلمين ، ليس من فترة ببعيدة سافرت لفترة |
Hayır. Ama Kısa süre önce buraya bir adam gelip aynı şeyi sordu. | Open Subtitles | لا، لكن كان هناك رجل يسألني نفس الشيء، قبل فترة ليست ببعيدة |
Stockton'dan fazla uzakta değil. | Open Subtitles | ليست ببعيدة من بلدة "ستوكتن" |
Vegas fazla uzakta sayılmaz. | Open Subtitles | فيغاس) ليست ببعيدة) |
Bu taraftan. Göl çok uzakta değil. | Open Subtitles | من هذا الطريق البحيرة ليست ببعيدة |