Çatıda tüfekle bekleyen adamınızı görüyorum. İyi nişan alır mı? | Open Subtitles | أرى رجلك على السطح ببندقية قنص، ما مدى براعة تصويبه؟ |
Çatıda tüfekle bekleyen adamınızı görüyorum. İyi nişan alır mı? | Open Subtitles | أرى رجلك على السطح ببندقية قنص، ما مدى براعة تصويبه؟ |
Öyleyse tüfek ya da bıçakla çözemediğimiz bir sorunumuz olduğunu da bilirsin. | Open Subtitles | أنت تعرف إذن أن لدينا ما لا يمكن حله ببندقية أو سكين |
Ayrıca tenis partnerimin karısıyla yatmıştım, adam bir silah almıştı. | Open Subtitles | بالاضافة إلى أنني , نمت مع زوجة شريكي بالتنس و ذهب في أثري ببندقية |
Koşan bir tavşanı 3$'lık silahla vurabilirim. | Open Subtitles | أقصد , انا أستطيع إصابة أرنب وهو يجري ببندقية رخيصة لدي مشكلة مع الأحرف فقط |
Onların birbirlerini av tüfeği... veya evdeki herhangi bir el silahı... ile tehdit etmeleri olağan bir şeydi. | Open Subtitles | و لم يكن غريباً عليهما أن يهدد أحدهما الآخر ببندقية أو أي من المسدسات الموجودة بالمنزل |
Küçük bir çocukken babamın silahıyla her hedefi vururdum. | Open Subtitles | عندما كنت صغيراً كنت أصيب جميع الأهداف ببندقية والدي |
-Ne tuhaftır ki, insanları bir av tüfeğiyle vurup kafalarını kesmeyi seviyor. | Open Subtitles | يحب أن يصيب الناس ببندقية ويقتلع رؤوسهم. |
Bir tüfekle bu dağın açık tarafını vuramazsın. | Open Subtitles | ببندقية واحدة لن تستطع أن تهاجم كل من فى الجبل |
O noktada parketmiş bir araçtaki bir adam, dürbünlü tüfekle... tek atışta herhangi bir atı vurabilir. | Open Subtitles | أى رجل هناك ببندقية ذات عدسة تلسكوبية قوية يستطيع قتل أى حصان بطلقة واحدة |
Tebrik ederim, seni tüfekle daha çok dışarı yollamalıyım. | Open Subtitles | تهانيّ أرسلوك للخارج ببندقية وأكثر من ذلك |
Hepsinin elinde birer tüfek, iki tabanca, 200 kurşunluk da cephane. | Open Subtitles | كل رجل منهم مسلح ببندقية رشاشة نوع هنري بالأضافة الى مسدسان و200 طلقة من الذخيرة |
Senin işin ne? Neden tüfek taşıyorsun? | Open Subtitles | حسنا , انت مجرد فتاة , ماذا تفعلي ببندقية محشوة بالرصاص ؟ |
Tetikçilerin kullandığı cinsten bir tüfek belki. | Open Subtitles | أكبر بكثير من مسدس شرطة صدئ شيء أشبه ببندقية قناص |
Ölüm köpek balığıdır. Ben sadece elinde silah olan biriyim. | Open Subtitles | الموت هو سمكة القرش أنا مجرد رجل ببندقية |
Birkaç hafta önce okulda özel ders için gönüllü olan bir çocuğun kafasına silah dayadılar. | Open Subtitles | قبل أسبوعين ، صوبوا ببندقية على رأس أحد الأطفال ، لأنه تطوع لإشراف المدرسة |
Koşan bir tavşanı 3$'lık silahla vurabilirim. | Open Subtitles | أقصد , يمكنني ان أري أقصد , انا أستطيع إصابة أرنب وهو يجري ببندقية رخيصة |
Baban karnavala bir silahla geldi niyeti de silahı kullanmaktı. Sen de bu yüzden teslim olacağım konusunda onunla anlaşmıyor muydun? | Open Subtitles | والدكِ جاء إلى الكرنفال ببندقية ناوياً استخدامها، أليس هذا سبب محاولتكِ لمناقشة إستسلامي؟ |
Onların birbirlerini av tüfeği... veya evdeki herhangi bir el silahı... ile tehdit etmeleri olağan bir şeydi. | Open Subtitles | و لم يكن غريباً عليهما أن يهدد أحدهما الآخر ببندقية أو أي من المسدسات الموجودة بالمنزل |
Ben Veronica'yı etrafımdakilere sarkarak incittim, ama sonra o da beni zıpkın silahıyla incitti, ve bu ilişkimizi resetledi. | Open Subtitles | لقد جرحت فيرونيكا بإقامتي علاقة مع إمرأة أخرى لكنها قامت بإصابتي ببندقية الأسهم وبهذا عادت العلاقة كما كانت |
Elinde tüfeğiyle, faşist istilacıların ana vatanımıza attığı her bir adım için ayrı ayrı cezalandırılacağını anlamalarını sağladı. | Open Subtitles | مسلح ببندقية. وبسرعة جعل الغزاة يُدركوا أنه من اليوم. |
Nasıl tüfekli bir katil tarafından seçilecek kadar şanslı oldum? | Open Subtitles | أنظر , كم سأكون محظوظ للخلاص من قاتل ببندقية ؟ |
Suratına bir Pompalı tüfek dayamamı bekleme. | Open Subtitles | لاتتوقع مني الإمساك ببندقية على مشكلتك معي |
Arabayı sen korumalıymışsın. Nasıl ateş ettiğini gördüm. | Open Subtitles | أنت يجب أن تُمسك ببندقية لقد رأيتك وأنت تطلق النار |
silahı ya da teknesi olan herkes yardım etsin. | Open Subtitles | نحن يَجِبُ أَنْ نحصل علي المساعدةُ. أي شخص ببندقية أَو مركب. |
Inga, Marcus'u 9 milimetrelik bir tabancayla dizinden vurdu. | Open Subtitles | أطلقت "إنغا" النار على ركبة "ماركوس" ببندقية "هيكلر أند كوتش" 9 ملم. |
Yahut burada olan; kazanan, kaybedeni boya tabancası ile avlar. | Open Subtitles | أو كما في هذه الحالة الفائز يتصيد الخاسر ببندقية الكرات. |
İçeri sersemletici bomba atıp adamı pompalıyla indirmek gerekirdi. | Open Subtitles | و إلقاء قنبلة مُسبّبة للصدمات و إطلاق النار عليه ببندقية من مسافة قريبة. |