Bildiğiniz şeyle başlamak, tanıdığınız kişiyle başlamak ve neşeyle başlamak. Ama önce başlamak. | TED | كي تبدأوا بما تعرفونه، وتبدأوا بمن تعرفونهم وتبدأوا ببهجة. لكن لتبدأوا فقط. |
Muhteşem bir olay yaşamışçasına neşeyle dans ediyordu. | Open Subtitles | وقد كانت ترقص ببهجة وكأن شيئاً جميلاً قد حدث لها. |
Bir adam başka bir adama sık sık neşeyle bunu söylemez. | Open Subtitles | ليس شائعاً أن أطلب من رجلٍ ذلك ببهجة عارمة |
Ve ilişkini tehlikeye sokma fikri bana acayip neşe veriyor. | Open Subtitles | وفكرة تعريض علاقتك للخطر، تُغدقني ببهجة شريرة. |
Yüzyıllar boyunca seni hayal ettim karanlık okyanustaki parlak ışığım umutsuzluğu benimkine benzeyen bir soy ve aşkı hayatımın hiç bir döneminde hissetmediğim bir neşe veren kişi. | Open Subtitles | ضيي الساطع في محيط الظلام، حميم آنست فيه مرآةً لحسرتي والذي أغدقني حبّه ببهجة لم أشعرها قبله ولا بعده. |
Bu zaferin sevincini bile yaşayamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الإحساس حتى ببهجة هذا النصر |
Bu yerde yaşamanın sevincini tatmama biraz daha izin verin! | Open Subtitles | أطول بقليل حتى أشعر ببهجة الحياة في هذا المكان! |
Genç bir Hindistan ağaç sansarı ilk karını çocuksu bir sevinçle karşılıyor. | Open Subtitles | يحتفل حيوان دلق هندي صغير بثلجته الأولى ببهجة طفولية |
Tabakların her biri bin parçaya ayrıldığında tepenin aşağısında, geri içeri yürüdü ve bana neşeyle dedi ki ''Günün nasıldı?'' | TED | عندما تحطم كل طبق إلى آلاف القطع على التل أسفله، اتجهت صوبي وقالت لي ببهجة: "كيف كان يومك؟" |
Kesinlikle neşeyle, özgürce ve aşkla kayıyor. | Open Subtitles | بالتأكيد تتزحلق ببهجة وحرية وحبّ |
Sevdiğin kişi o eve yerleşecek olsa bile tohumları yavaşça ekmek ve ektiğini neşeyle biçmektir. | Open Subtitles | " حتى و إن كان محبوبك سيقطن ذلك المنزل " " هو أن تزرع بذرة بحنان و تحصد الحصاد ببهجة " |
...ve neşe içinde kıkırdayıp küfür ederler. | Open Subtitles | و يشمعون ببهجة ركبهم و أقسم |
İster dehşetle karşılarsınız, ister sevinçle. | Open Subtitles | من الممكن أن تُستقبل ... بذعر أو ببهجة |