Eğer bir mıknatısa bir metali yakın tutarsanız, o boşlukta bir çekim gücü hissedersiniz ve bu demek ki alanın etkisini hissettiniz. | TED | إذا ما قربت مغناطيسا لقطعة حديد وشعرت بقوة سحب عبر ذلك الفراغ، إذاً فقد شعرت بتأثير الحقل. |
Peki uykunun ruh haliniz üzerindeki etkisini biliyor musunuz? | TED | ولكن هل كنت على علم بتأثير النوم على حالاتك العقلية؟ |
Sence Wraith cihazının etkilerini hissetmeye başlamışmıdır? | Open Subtitles | أتعتقدُ بأنّه بْدأُ يشعر بتأثير جهاز الشبح؟ |
Müziğin etkilerini en iyi şekilde nasıl kontrol edebileceğimiz hakkında bir fikrim var. | Open Subtitles | لدي فكرة أفضل طريقة للتحكم بتأثير هذه الموسيقى |
İçkinin etkisiyle ettiğin sözlerden kafam karıştı... ama sanırım öyle bir sevgi. | Open Subtitles | لم أستمع إليك في آخر ما قلته بتأثير الشراب يا فتى لكن أظن أنه هذا الحب |
İnsancıllığın büyük etki göstermesi için kullanılan kullanıcı dostu bir teknoloji. | TED | إنها تكنولوجيا مناسبة للمستخدم والتي تم استمعالها في خير الأعمال الإنسانية بتأثير عظيم. |
Ve görünen o ki, sikkeleri elinde bulunduran kişi başkaları üzerinde büyüleyici bir etkiye sahip oluyor. | Open Subtitles | وعلى مايبدو أن أولئك الذين يتولون القطع النقدية يمسّون بتأثير سحري يؤثر في غيرهم |
İçecekler, benim tsunami etkisi dediğim türden bir istek yaratmaya meyillidir. | Open Subtitles | أن العصيرات تعطي الشعور بالنشاط والاندفاع الذي أنا اسميه بتأثير التسونامي |
Mal, şimdiden üstümde etkisini gösteriyordu. | Open Subtitles | لأمضغه كنت بدأت أشعر بتأثير المادة بداخلي |
Böylece biz güneşin yokolmasının etkisini anında hissederiz. | Open Subtitles | لذلك نحن نشعر فى الحال بتأثير دمار الشمس |
Babanın üzerindeki etkisini sorgulamaya başladım çünkü bu delilik. | Open Subtitles | أشك بتأثير والدك عليك لأن هـذا جنـون |
Alkolün etkisini hissetmeye başlıyorum... | Open Subtitles | يمكنني الشعور بتأثير الخمر ! الذي شربته منذ فترة |
Ne oldu? İlaç etkisini göstermeye mi başladı? | Open Subtitles | يــا، هل تشعر بتأثير المخدرات؟ |
Multimedya-tasking'in ve aksiyon oyunu oynamanın etkilerini kıyaslayamıyorsunuz. Onların, kavramanın değişik özelliklerinde tamamen farklı etkileri var, algı ve dikkat. | TED | فنحن لا نستطيع مقارنة استخدام العديد من الأجهزة في آن واحد، بتأثير لعب الألعاب التفاعلية. فلدى كلًا منهما تأثيرات مختلفة في جوانب مختلفة على مستوى الإدراك والإهتمام. |
Virüsün etkilerini hissetmeye başlıyorsun. | Open Subtitles | انت تبدأ فى الشعور بتأثير الفايرس |
Meteor parçalarının etkilerini mi hissettin? | Open Subtitles | قلت أنك أحسست بتأثير صخور النيزك عليك |
İçkinin etkisiyle ettiğin sözlerden kafam karıştı... ama sanırım öyle bir sevgi. | Open Subtitles | لم أستمع إليك في آخر ما قلته بتأثير الشراب يا فتى لكن أظن أنه هذا الحب |
Ortancaya borçlu olduğumuz bir başka modern keşif de hava akımının Japon bitki iklimleri üzerindeki etkisiyle bağlantısıdır. | Open Subtitles | اكتشاف حديث أخرندين به لنباتات hydrangeas يتعلق بتأثير التيار الهوائى .. على نمو النبات |
Yani, belki de ilaçların da etkisiyle, mutluluğu öldürmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | -لست أعرف. أعني, ربما أنها بتأثير الدواء, كانت تحاول قتل السعادة. |
Suya karşı ortak reaksiyonları, lipitlerin gevşek bir şekilde yapışmasını sağlar - buna hidrofobik etki denir. | TED | تفاعلها المشترك مع الماء يجعل الدهون تلتصق ببعضها البعض بارتخاء وهذا ما يسمى بتأثير كره الماء. |
Sert olmuş. Öğretici, ayrıntılı. Nasıl etki yaratacağını kesinlikle iyi biliyorsun. | Open Subtitles | هذا هادئ تماماً أنت تعرف تحديداً كيف تقوم بتأثير |
Fitz, Simmons, böyle bir etkiye ne sebep olabilir, fikriniz var mı? | Open Subtitles | (فيتز-سيمونز) أتملكان أية فكرة عما قد يتسبب بتأثير كهذا؟ |
Bizden harekete geçmemizi, içimizdekileri dışa vurmamızı ve dalga etkisi yaratmamızı istiyor. | TED | إنها تدعو إلى كل واحد منا لنصعد إلى الأعلى ثم لننفتح ونتسبب بتأثير متموج. |