"بتجارب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• deneyler
• deney
• tecrübe
• deneyleri
• deneylerle
• deneyimlerim
• deneyleriyle
• deneyiyle uğraştın
• durumlarla karşılaştık

Sanki birileri deneyler yapıyor ve bütün dünya onların laboratuarı. Sen de gördün.
كما وأن أحدهم يقوم بتجارب ما ، غير أنه مختبره هو العالم كله

Ama buna ramen, hala insanların plasebo ile karşılaştırmalı deneyler yaptığını görüyorsunuz.
ورغم هذا نجد وبصورة متكررة أن الناس تقوم بتجارب بصورة دائمة لمقارنتها مع الشيئ الوهمى.

Bu neredeyse 100 yıl önce yapılmış, işbirliğiyle ilgili deneyler yapıyorduk.
وبالتالي فقد مضت حوالي المئة سنة منذ أن بدأنا القيام بتجارب حول التعاون.

Duyduğumuz kadarıyla insanlar gezegen üstünde deney yapılmasına çok kızıyorlar.
ويشعر الناس بالغضب عند القيام بتجارب على الكوكب، كما سمعنا.

Ve hayatından çıkarılan öyküler zamanında kölelik yapmış insanlarla dolu gerek tarih gerek tecrübe olarak çok değerli parçalar taşımaktadır.
والقصص التي رُويت عن حياته كانت إحدى جواهر التاريخ التى عرفتها البشرية مملوءة بتجارب عبد سابق.

Uçan dairelerinde gökyüzüne açılıyorlar ve arada bir ebeveynlerinin onaylamayacağı deneyler yapmak için insanları kaçırıyorlar.
يبحرون في السماء بصحونهم الطائرة و من وقت لآخر يختطفون أشخاصاً من أجل القيام بتجارب أهلهم لا يوافقون عليها.

Beyindeki farklı kimyasalların, yaptığımız seçimleri nasıl etkilediğine bakmak için deneyler yapıyorum.
أقوم بتجارب لاختبار مختلف المواد الكيميائية في دماغنا والتي تؤثر على قراراتنا التي نصنعها

Sinirleri, kesilen sinirleri kanallar ya da mikro-kanal dizileri yoluyla geliştirdiğimiz deneyler yapıyoruz.
ونقوم حالياً بتجارب نستطيع من خلالها زراعة أعصاب مستأصلة تمر من خلال قنوات على شكل ممرات دقيقة

Dahası, bunun genel olarak koruyucu etkileri olup olmayacağını anlayabilmek adına daha fazla çocukla klinik deneyler yapıyoruz.
و الأهم، بدأنا نقوم بتجارب السريرية مع أطفال اكثر عددا لنستنتج اذا ما كان لهذا تاثير وقائي بشكل عام.

TK: Milli su kaynaklarında küçük ölçekli deneyler yapılabilir sonra muhtemelen ulusal finansmanların olaya et atmaları gerek.
تيم: يمكنك القيام بتجارب صغيرة في المياه الإقليمية، وربما تكون هذه هي متطلبات الممولين المحليين لفعل لذلك.

Bu yeteneğe sahip olduğumu farkettiğimde göremediğimiz bu küçük dünyayla deneyler yapmak istediğimi anladım.
عندما اكتشفت هذه الموهبة لدي أردت القيام بتجارب في هذا العالم الذي لا يمكننا رؤيته.

ve beş aylığına bir mutfak dolusu şey ile deneyler yapmak için kapalı.
ثمّ يغلق لمدة خمسة أشهر، ليقوم بتجارب مع موظفي المطبخ بالكامل.

Efendim, Almanların bizimkilere benzer deneyler gerçekleştirmek için, Yahudileri kullandığını duydum.
سيدي، لقد سمعت أن الألمان يستعملون اليهود للقيام بتجارب مماثلة وقاموا بالحصول عاى تجارب مماثلة

Bence birisi zaman kavramıyla oynayan ilaçlarla ilgili deney yapıyormuş.
اعتقد أن احد ما كان يقوم بتجارب العقارات موسعة الوقت.

Yapılan deney çok basitti. Basitçe bir protonu alırsınız, ve ona hızla bir elektron çarptırırsınız.
وكان المخبريون يقومون بتجارب بسيطة حينها حيث يؤخذ البروتون ويتم ضربه بالكترون بقوة

deney yapmazdı, her şeyi eşitlikleriyle çözerdi.
لم تقم بتجارب لقد استعملت المعادلات في أعمالها

Siz ve ben, hikaye olmadan da bir şeyler tecrübe edebiliriz.
نحن نستطيع المرور بتجارب دون الحاجة إلى قصة.

Katılımcı bütçe ile ilgili yapılan deneyleri düşünün. Her vatandaşın şehrin parasının nasıl harcanacağına dair karar verilmesinde karar sahibi olduğunu.
فكر بتجارب وضع ميزانية تشاركية، حيث يتسنى للمواطنين كل يوم أن يخصصوا ويقرروا بشأن توزيع أموال المدينة.

Bilimsel makalelerde bazı deneylerle uğraştığını okudum.
لقد رأيت اسمك في مراجع علمية ترتبط بتجارب معينة

Bu taşla ilgili inanılmaz deneyimlerim oldu, mesela
وقد مررت بتجارب مختلفة مع ذلك حصلت لي تجارب مدهشة

Ama içimden bir ses bunların bir şekilde insanüstü deneyleriyle bağlantısı olduğunu söylüyor.
ولكن كل غريزة في جسدي تقول بأنه وبطريقة ما متصل بتجارب البشر الخارقين

- Owen... Geçen yıl hiç ara vermeden kanal deneyiyle uğraştın.
السنة المنصرمة كانت متعلقة بتجارب القناة.

Sen ve ben zor durumlarla karşılaştık, değil mi?
أنا وانتم مررنا بتجارب مريرة أليس كذلك؟