Sonra beni iblisler konusunda uyardı. | Open Subtitles | و بعدها قامت بتحذيري بشأن الشياطين |
Harold Cooper beni uyardı. | Open Subtitles | قام " هارولد كوبر " بتحذيري قال أنكِ لن تبدين كما أظن |
Yapma lütfen. Beni defalarca uyardın ve beni kovmak için sebebin var. | Open Subtitles | أرجوك لقد قمت بتحذيري عدة مرات و لم تصلي إلى فصلي أعتقد أننا كلتينا تعرفان |
Uyarımı dikkate alsaydın, bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | لو كنت قد إهتممت بتحذيري لما كان ليحدث هذا |
Beni uyarıyor. | Open Subtitles | إنه يقوم بتحذيري |
Birlikte bu yollara girmememiz konusunda beni uyarmıştı ama dinlemedim. | Open Subtitles | لقد قام بتحذيري بألا أدفعه لفعل ذلك وأسحبه إلى هذا الجانب ولكنّني لم أُنصت له |
Benim Uyarıma kulak verip evine gitme vaktin geldi. | Open Subtitles | إنه الوقت الفعلي لكي تهتم بتحذيري وتعود إلى المنزل |
Oyunu bitirmeme izin ver yeter. Ya da beni uyar falan. | Open Subtitles | فقط أمهلني حتى أستعد لذلك العصير قم بتحذيري أو شيئا من هذا القبيل |
Dürüst olayım, ilgilenmediğin hakkında baştan uyarmıştın zaten. | Open Subtitles | لنكون عادلين, قمت بتحذيري الى انك غير مهتمة. |
Natalia beni uyardı. | Open Subtitles | ناتاليا " قامت بتحذيري " |
O zaman beni neden uyardın? | Open Subtitles | إذاً لِمّ تقوم بتحذيري ؟ |
Uyarımı dikkate aldığını umuyorum. | Open Subtitles | و أرجو إنّكَ أخذتَ بتحذيري |
O zaman da girişteki arkadaşım Tom beni uyarıyor. | Open Subtitles | سيقوم صديقي (توم) بتحذيري |
Biliyorum. Beni uyarmıştı. | Open Subtitles | أنا أعلم ، لقد قامت بتحذيري |
Sul Rang beni uyarmıştı. | Open Subtitles | سول-ران] قام بتحذيري] |
Uyarıma kulak vermemeyi seçtiniz. | Open Subtitles | اخترتم عدم الالتزام بتحذيري.. |
Evet, beni uyarmıştın, tam başlangıçta. | Open Subtitles | صحيح ، لقد قمت بتحذيري منذ البداية |