Yani görüntüdeki içerik üzerinde hareket ediyorsunuz, ama bir de cihazın ağırlığından nerede olduğunu anlayabiliyorsunuz. | TED | اذ حين تتحرك على محتويات شاشة العرض سوف تشعر ايضا بتحرك الكتلة داخل الجهاز |
Bu zencilerden biri yanlış bir hareket yapsın, hepsinin korkulu rüyası olurum. | Open Subtitles | اي زنجي سيقوم بتحرك خاطئ سيحصل علي نوم ابدي |
Kırılan buzlar rüzgâr ve akıntılarla sürüklenirken, deniz yüzeyi de sürekli bir hareket halindedir. | Open Subtitles | اللوحةالبحرية،تكونفيذوبان مستمر ، بتحرك الجليد المكسور بواسطة الرياح و التيارات. |
Sokaktaki adamlarım son haftalarda birisinin çok büyük bir harekete geçeceği hakkında sinyaller alıyorlardı, cuma akşamına doğru. | Open Subtitles | أفراد قوتى حصلت على إشارات خلال الأسبوع الماضى أن شخصا ما على وشك القيام بتحرك كبير جداً .بحدود مساء الجمعة |
Peki, C.A.R.D. timini harekete geçiriyorum. | Open Subtitles | حسنا,سآمر بتحرك فريق انقاذ الاطفال السريع |
FBI harekete geçiyor. Dikkat et, Auggie. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية قامت بتحرك. |
Wegener hareket eden kıtaları Grönland'a yaptığı birçok gezide gördüğü yüzen dev buzullarla karşılaştırdı. | Open Subtitles | ماثل ڤيجنر تحرك القارات بتحرك جبال الثلج الطافية والتي رأها في أثناء عمله بجرينلاند |
Cesur bi hareket olmalı John. | Open Subtitles | تحتاج القيام بتحرك جريء، جون |
Themistokles Pers İmparatorluğu'nda dalgalanmalara yol açıp Yunanistan'ın kalbine ateş salacak güçleri harekete geçirmiş oldu. | Open Subtitles | وأصبح (ثيميستوكليس) نفسه حديثالجميعفي الأمبراطويةالفارسية.. وتسبب بتحرك قوة من شانها أن تجلب النار لقلب اليونان. |
O yüzden yine harekete geçmesi lazım. | Open Subtitles | لذا سيقوم بتحرك مجدداً. |
harekete geçmeye hevesli olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | أنا أعي أنك مرهق للقيام بتحرك |