İnek arkadaşların köleleri serbest bıraktı, şimdi işlerimizi kim yapacak? | Open Subtitles | من سيقوم بالعمل بعدما قامت صديقتك البقرة بتحرير العبيد ؟ |
Çünkü Michael'in Henry'yi serbest bıraktığına inanıyorum ve sizi bir tuzağa sürüklediğine inanıyorum. | Open Subtitles | لذلك اعتقد أن مايكل قام بتحرير هنري ولذلك أعتقد بأنه سيقودكم إلى فخ |
Seni ve adamlarını serbest bıraktım çünkü insanlığı kendinden kurtaracağınızı düşünmüştüm. | Open Subtitles | ساعدت بتحرير رجالك من تلك الكُريّة لأنّي أملت أن تساعدوا البشرية. |
- Karımı ve döl canavarı dostlarını azat ettim. | Open Subtitles | لقد قمت بتحرير زوجتي ورفيقاتها من نادي العهر |
Hem ayrıca Efendi Sansho'nun cehennem gibi mekanından köleleri azat edebilirim. | Open Subtitles | و أقوم بتحرير العبيد... من جحيم سانشو ... |
Çıkar çıkmaz, köyleri yürüdü şiddet karşıtı konuşup, özgür bir Hindistan istedi. | Open Subtitles | و بمجرد أن خرج عاد يجول في الريف يوعظ الناس بالسلم و يطالب بتحرير الهند |
Hayatlar kurtaracak çekleri yazmaya niyetiniz yoksa, o zaman lütfen ellerinizi indirin. | Open Subtitles | إن كنتم غير راغبين بتحرير صك قد ينقذ حياة فعلية فمن فضلكم أخفضوا أيديكم |
Marduk Cyrus'a insanları özgürlüğüne kavuşturmak gibi büyük, cömert şeyler yapacağını söyler. | TED | ماردوك أخبر كورش أنه سيقوم بأشياء كريمة وعظيمة بتحرير الشعب. |
Hemen o uçağı serbest bırakmalarını emretmeni istiyorum. - Ne? | Open Subtitles | أرغبُ أن تأمرهم بتحرير تلك الطائرة من قبضتهم على الفور |
Altın kaplanmış, büyütülmüş şehrin anahtarı ve bütün ihtiyacım olan bu, çünkü eğer elde edebilirsem, havayı serbest bırakabilirim. | TED | مفتاح ثقيل للمدينة بقلادة ذهبية وذلك كل ما أريد، لأني إذا حصلت عليه، ساقوم بتحرير الهواء. |
Yeraltındaki bir mahkûmu serbest bırakmaya gittiğini söylüyorlar... | Open Subtitles | إنهم يقولون إنهم في طريقهم إلى السرداب بتحرير سجين هناك |
Öyleyse, neden Dimitri'yi serbest bırakıp, bana kökenini söylemiyorsun. | Open Subtitles | لذا, لماذا لا تقوم بتحرير ديمتري ويقول لي النسب الخاصة بك. |
Evet ama bir şeyler yolunda gitmezse seni geçmişte kaybedip günümüze güçlü ve kötü bir cadıyı serbest bırakmış olma riskini almış oluruz. | Open Subtitles | أجل، ولكن إن اتخذت الأمور منحنى خاطيء فسنخاطر بتحرير ساحرة شرّيرة في الحاضر و نخسركِ أنتِ في الماضي |
Sözü edilen kurbağaları serbest bırakıyordum efendim. | Open Subtitles | كنت أقوم بتحرير الضفادع التي إحتجّت، سيّدي. |
Bu yalnızca... şüpheli vatanseverlerin kölelerini azat etme meselesi çok zalimce. | Open Subtitles | ... و لكن فقط إنّه أمر قاسٍ ، قيامه بتحرير العبيد هذا الأمر أصاب إرتياب الوطنيين |
Benim yerime Isidore'nun azat edilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن تقوم بتحرير (إيزيدور) بدلاً مني |
Lucania'nın madenlerindeki binlerce köleyi azat ederek ordularını güçlendirdiler. | Open Subtitles | لقد أضافوا لعددهم الآلاف بتحرير المناجم في (لوكينيا) |
Sürrealistler, kendilerini mantığın taleplerinden özgür kılar. | Open Subtitles | لقد قام السيرياليون بتحرير ضرورات المنطق |
Tanrı'nın bizi özgür kılacağına söz vermiştin ama şimdi bizlere ölüm gönderiyor. | Open Subtitles | لقد وعدنا الله بتحرير شعبنا ولكن الان يرسل لنا الموت |
Bu yüzden endişelenmeyi bırakında bir çek yazmaya başlayın. | Open Subtitles | لذا، توقفي عن القلق بشأن ما يبدو عليه الأمر وابدأي بتحرير الشيك |
Bu çekleri yazmaya devam edeceğim, ve Laura'yı hayatımda tutacağım. | Open Subtitles | سوف أستمر بتحرير تلك الشيكات و سوف أبقي لورا في حياتي |
Ee, ya Japonya'yı özgürlüğüne kavuşturabilirsek? | Open Subtitles | اذا, ماذا سيحصل إذا قمنا بتحرير اليابان؟ |