Eğer daha iyi hissedeceksen evin önüne bir araba koyarım, belki geri gelirler. | Open Subtitles | لو كان هذا سيُشعرك بتحسّن سأضع سيّارة تُراقب المنزل من المُحتمل أن يعودوا |
Yani, eğer omzumdan bakmak istersen biliyorsun, daha iyi hissettirecekse. | Open Subtitles | إذا أردتِ أن تراقبي عملي إذا كان هذا سيشعركِ بتحسّن |
Kahvaltıda bize katılabileceğini düşündüm eğer daha iyi hissediyorsan tabii ki. | Open Subtitles | و ارتأينا أنْ ينضمّ إلينا على الإفطار إنْ كنتِ تشعرين بتحسّن |
Ne kadar dayak yersem yiyeyim dans edersem daha iyi hissediyorum ve uyuyabiliyorum. | Open Subtitles | بقدر ما ألاقي من الضرب, إلا أنني أرقصُ, ثم أشعرُ بتحسّن ثم أنام. |
daha iyi olduğunuza sevindim. Neden beni aramadınız? | Open Subtitles | أنا سعيدة بأنك تشعر بتحسّن الآن لماذا لم تتصّل بي؟ |
daha iyi hissedeceksen, her sabah mısır gevreklerine işiyordum. | Open Subtitles | إن كان هذا يشعرك بتحسّن لقد تبوّلت في حبوبهم كل صباح |
Şimdi daha iyi olduğuna göre sanırım gideceksin? | Open Subtitles | لذا الان أنت تَشْعرُ بتحسّن أعتقد بأنّك سَتَنتقلُ؟ |
Kendini daha iyi hissettiğine sevindim. Yeni evine hoşgeldin. | Open Subtitles | يسرّني أن تشعر بتحسّن أهلاً بك في موطنك الجديد |
Yas danışmamı bitirdim, ve çok daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | لقد فرغت من إستشارة الحداد وأشعر بتحسّن كبير |
Eğer seni daha iyi hissettiriyorsa numara yapmaya devam ediyoruz. | Open Subtitles | يمكننا الاستمرار بالتمثيل، إن كان يجعلكِ تشعرين بتحسّن. |
Kendi incelememi yapsam, pozisyonumuzla ilgili daha iyi hissederim. | Open Subtitles | قد أشعر بتحسّن موقفنا إذا أجريتُ فحصي المكثف |
Gider annemi öperim ve kendimi daha iyi hissederim. | Open Subtitles | أنا مجرد قبلة الأم التي تجعلهم يشعرون بتحسّن. |
Gerçekten, ağzındaki baklayı çıkar. daha iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | أنا جاد، أزل هذا الحمل عن كاهلك ستشعر بتحسّن كبير |
Biliyorum kendini daha iyi hissetmiyorsun bu hiçbişeyi düzeltmiyor | Open Subtitles | إيذاءنا لن يجعلكِ تشعرين بتحسّن وسوف يتم إصلاح أيّ شيء. |
Açıkça söylemek gerekirse, kendimi daha iyi hissetmemi sağlayan ne biliyor musun? | Open Subtitles | بالرغم من ذلك أتعلم مالذي يجعلني أشعر بتحسّن لو صدقتك ؟ |
Hepimizin ölüyor olduğunu düşünmek bana kendimi daha iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | يجعلني أشعر بتحسّن أن أفكر أن كلنا سنموت |
Yani sen daha iyi hissedesin, ben daha kötü hissedeyim diye mi söyledin bunu? | Open Subtitles | وشعرت بذنب لعين جداً بخصوص حادثة اليد لذا أخبرتني لتشعر بتحسّن وأنا أشعر بسوء ؟ |
Kendilerini daha iyi hissetmek için. Vay be. İçi kafein dolmuş bir kızın enerjisini söndürmeyi çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | لجعل أنفسهم يشعرون بتحسّن انك حقاً تعلم كيف تمتص الكافيين من الفتاة |
Eğer şoförün olmama izin verirsen kendimi daha iyi hissedeceğim. | Open Subtitles | سأشعر بتحسّن إذا سمحتِ ليّ أن أكون سائقكِ الخاص. |
Artık çok daha iyiyim Axel'in verdiği etkili ilaçlar sayesinde. | Open Subtitles | أشعر بتحسّن الشكر للأقراص التي أعطاني إياها (أكسل) |
Sen de iyisin, değil mi? | Open Subtitles | وأنت أيضا تشعرين بتحسّن , أليس كذلك؟ |
Düzeldin mi anne? | Open Subtitles | أتشعرين بتحسّن ياماما؟ |