| Sayın Baron, atalarınıza saygısızlık edilmiş bir parça var. | Open Subtitles | مع كامل الاحترام ، بارون اسلافك قاموا بتدنيس امور مقدسة |
| Bu çocuklar ateş almış bir haça saygısızlık ettiler. | Open Subtitles | هؤلاء الصبية قاموا بتدنيس الصليب الناري. |
| Howe yenilmeyen bir ordu yapmak için ölüme saygısızlık etti ve bunu durdurmak için de yenilmez bir silah yapmak gerekti. | Open Subtitles | لقد قام هاو بتدنيس حرمة الموتى لبناء جيش لا يمكن إيقافه الذي يتطلب سلاح لا يقهر |
| Hayır, ailemin mezarına saygısızlık etmeyeceksiniz. | Open Subtitles | كلا, لن تقومو بتدنيس مقبرة عائلتي |
| O canavarın Carter'in kalıntılarına saygısızlık etmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لن أسمح لذلك الوحش بتدنيس جثمان (كارتر) |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 