Bunu biri büyütmüş. Onu balla beslemiş ve sıcak tutmuş. | Open Subtitles | لقد قام شخص ما بتربيتها وتوفير الظروف الملائمه لذلك من طعام , ظلام و تدفئه |
Ve babası onu yalnız büyütmüş bu yüzden babası da harika bir insan olmalı. | Open Subtitles | وأبوها قام بتربيتها لوحده، لذا يجب أن يكون شخصاً رائعاً أيضاً. |
- Burton bebeği evlat edinmiş. Nina'yı. Onu büyütmüş. | Open Subtitles | (بورتن) تبنّى الفتاة، (نينا) لقد قام بتربيتها. |
Sam de küçük kızı evine almış ve onu kendi kızı gibi büyütmüş. | Open Subtitles | ... (وقام (سام بأخد تلك الفتاة الصغيرة ... وقام بتربيتها كأنها ابنته |