Oradayken tek dayanağım, günün birinde dışarı çıkıp sana işkence yapmanın hayaliydi. | Open Subtitles | كل ما كنت آمله هو أنني سأتسلق يوماً ما , و أنني سأقوم بتعذيبك |
Onlar aptal sorularıyla, akıl dondurucu beceriksizlikleriyle ve önemsiz duygusal problemleriyle sana işkence edecek olan zaman emici canavarlar ve vampirler. | Open Subtitles | لانهم مصاصي دماء وحوش مقرفة سيقومون بتعذيبك باسئلة غبية وبعقلياتهم عديمة الكفاءة |
Sana işkence yapmamızın nedeni seni konuşturmak değildi. | Open Subtitles | نحن لن نقوم بتعذيبك لأننا نريد منك أن تخبرنا شيئاً |
Masum bir ruh dünyayı salıvermek için her zaman cehennemin kalbindedir. Kontes sana nasıl böyle işkence edebildi? | Open Subtitles | دائماً وسط قلب جهنم الذي تم انزاله على هذه الارض كيف قامت الكونتيسة بتعذيبك هكذا ؟ |
Leydim Selima ihtiyacımız olanı senden işkenceyle almanın daha çabuk olacağına inanıyor. | Open Subtitles | سيدتي (سليمة) تعتقد أننا سنسرع لما نُريد إذا قامت بتعذيبك. |
Ayrıca 1951'de o çirkin kıçına işkence eden adam normal bir insandı. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن الرجل الذي قام بتعذيبك في 1951، كان بشريًا. |
Baal sana işkence ediyor ve ben de öylece bekleyemezdim. | Open Subtitles | بال يقوم بتعذيبك و لن اقف لأتفرج |
Baal sana ölümüne işkence etmeye ve tekrar diriltmeye devam edecek ta ki istediğini bulana kadar, bu da imkansız çünkü sen hiç birşey bilmiyorsun, ya da ta ki sen bir daha diriltilmeye değmeyecek hale gelene kadar. | Open Subtitles | سيستمر بال بتعذيبك حتى الموت ثم سيقوم بإعادة إحيائك حتى يعرف ما يريده و الذي هو أمر مستحيل لأنك لا تعرف شيئاً أو حتى تصبح غير ذو قيمة ليقوم بإحيائك مرة أخرى |
Şeytan sana işkence etmekten büyük haz alacak. Hristiyanlar Tanrı için yaşar. | Open Subtitles | "سيستمتع الشيطان بتعذيبك" "مسيحيُ يعيش من أجل الله" |
İstediğin kadar şikayet et, bayan Walker, ...MSS'in sana işkence etmesi için uygun bir yer. | Open Subtitles | قومي بالتعليق عمّا تريدينه ، سيدة "وولكر" ولكن هذا المكان المتواضع حيث ستقوم الـ"ام.اس.اس" بتعذيبك فيه |
Bana istediğim şeyi verene kadar sana işkence ederim. | Open Subtitles | أظنني سأكتفي بتعذيبك ريثما تعطينني ما أحتاج! |
Sana işkence ettik. | Open Subtitles | لا تكن ملك الدراما لقد قمنا بتعذيبك |
Kadın sana işkence ediyor. | Open Subtitles | هذه المرأة تقوم بتعذيبك |
Dewitt geldiğinde sana işkence ederken öğreniriz. | Open Subtitles | سنحصل على ذلك منكِ عندما تأمرني (ديويت) بتعذيبك |
İşkence yaptılar, değil mi? | Open Subtitles | أقامو بتعذيبك ؟ |
Ama sana bedavaya işkence yapacağım. | Open Subtitles | ولكني ساقوم بتعذيبك مجاناً. |
Tanrım, sözlerimle size işkence ediyorum. | Open Subtitles | فقط أقوم بتعذيبك |
Size işkence etti. | Open Subtitles | لقد قام بتعذيبك. |
Denize işkence ederek, onların hepsini öldürdün! | Open Subtitles | بتعذيبك للبحر قتلت كل السمك. |
Leydim Selima ihtiyacımız olanı senden işkenceyle almanın daha çabuk olacağına inanıyor. | Open Subtitles | سيدتي (سليمة) تعتقد أننا سنسرع لما نُريد إذا قامت بتعذيبك. |
Bağdat'ın gelecekteki kraliçesi sırf sana eziyet etmek için neden görülme riskine girsin? | Open Subtitles | لماذا ملكة بغداد فى المستقبل تخاطر بتعذيبك ؟ |