Depoları boşaltmaya ve etrafındaki toprağı temizlemeye başladık. | Open Subtitles | فور وصولنا بدأنا بتفريغ المخزن مما كان فيه، وتهيئة الأرض المحيطه به |
Güney tünelini boşaltmaya kadar verdik. | Open Subtitles | لقد قررنا أن نقوم بتفريغ الأنبوب الجنوبي |
Tüm şişeleri son damlalarına kadar boşalt işte. | Open Subtitles | قم بتفريغ كل زجاجة حتى آخر قطرة |
-Tipik bereli Fransızlardan değil- ...bir kamyonu boşaltıyorlar. | Open Subtitles | ليسوا من النوع الفرنسي الشائع .. الذي يرتدي القبعات يقومون بتفريغ شاحنة |
İhtiyacı olduğunda ödemesini yapar ama bagajı boşaltıp temizliğini yapmaksa başkalarının işiydi. | Open Subtitles | تدفع من أجلها لما تحتاج إليها،وبعدها يقوم شخص آخر بتفريغ الخزّان وتنظيفها. |
Banyodaki birkaç rafı boşalttım. | Open Subtitles | قمت بتفريغ بعض الرفوف في الحمام صحيح , حمام واحد |
Siz gidin. Ben Rosasharn'le kamyonu boşaltırım. | Open Subtitles | أنا و (روزاشرن) سنقوم بتفريغ الشاحنة |
Atlantik okyanusunu kaşıkla boşaltmaya kalkıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بتفريغ المحيط الأطلسي بإستخدام ملعقة. |
Orada soluyup durma, Tibbett. boşaltmaya başla. | Open Subtitles | لاتقف تلهث هناك "تيبت أبدأ بتفريغ الحقائب |
Jakuziyi boşaltmaya başla, iade ediyoruz. | Open Subtitles | أبدأ بتفريغ الحوض الساخن سوف يعود |
Albay Telford'ın bölmesindeki havayı boşaltmaya başlayın. | Open Subtitles | "إبدأ بتفريغ الهواء من غرفة العقيد "تيلفورد |
Nazikçe malları boşaltmaya devam etmenizi öneriyorum. | Open Subtitles | أقترح بتواضع أن تواصل بتفريغ السفينة |
Randy, benzini boşaltmaya başla. | Open Subtitles | راندي، ابدأ بتفريغ الوقود |
boşalt o çantayı. Hadi boşalt. | Open Subtitles | قم بتفريغ الحقيبة تابع قم بتفريغها |
- Kamyonunu sokağa boşalt. | Open Subtitles | قم بتفريغ شاحنتك في الشارع |
-Bu yüzden bu kamyonu boşaltıyorlar işte. | Open Subtitles | بينما قد تم تشغيله بالفعل ولهذا فهم يقومون بتفريغ هذه الشاحنة |
Transferi yapmamakla kalmamış bütün hesaplarımızı boşaltıyorlar. | Open Subtitles | ليس فقط لم يقوموا بالتحويل، وإنما يقومون بتفريغ حساباتنا. |
Nedensiz yere hesaplarını boşaltıp, evini terk etmenden daha saçma değil. | Open Subtitles | ليس أكثر سخافة من قيامكِ بتفريغ حسابكِ و هجركِ منزلكِ من دون سبب |
Şimdi şu kömür vagonunu boşaltıp lokantaya gidelim. | Open Subtitles | الآن، دعنا نقوم بتفريغ تلكَ السّيارة، ونتوجّه نحو المطعم. |
Ayrıca faturaları filan koyabilmen için bir çekmece boşalttım. | Open Subtitles | ايضاً انا قمت بتفريغ درج لك لوضع جميع اوراقك والفواتير الخاصة بك |
O adamın göğsüne bir şarjör boşalttım. | Open Subtitles | هذا الرجل قمت بتفريغ السلاح |
Ben Rosasharn'le kamyonu boşaltırım. | Open Subtitles | أنا و (روزاشرن) سنقوم بتفريغ الشاحنة |
Üst katta, çantasını boşaltıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت في الطابق العلوي اقوم بتفريغ حقائبها |