"بتلك الأشياء" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bunlarla
• Bunları
• tür şeylere
• o şeyleri
• O şeylerle
• Öyle şeylere
• böyle şeylere

Her şey sona erdiğinde bunlarla bir duvar inşa edecek.
هي ذاكرتنا عندما تنتهى هذه المسألة, ستبنى هى سورًا بتلك الأشياء

Bir şey söyleyeyim yalnız. Ben bunlarla doymam haberin olsun.
دعنى أقول لك شيئاً .أنا لن أشبع بتلك الأشياء..

Adam Bunları sır olarak saklayacağım düşüncesi ile bana söyledi. Bir arkadaşa ihanet etmiş olurum.
الرجل أخبرني بتلك الأشياء بسرية، سأكون خائناً لصديق

Peki 1870 ve 80'lerde Bunları ne yapardınız?
أتسأل ماذا كنت تفعل بتلك الأشياء فى السبعينيات و الثمانينات ؟

Bu tür şeylere inanmam, ama biliyorsun...
لا أثق بتلك الأشياء لكن كما تعلمون

o şeyleri nerede bulduğunu bile bilmem. Ama buluyor işte.
لا أعلم من أين تأتي بتلك الأشياء

O şeylerle nasıl yürüdüğünüzü hiç anlamıyorum.
أجهل كيف تتجولون بتلك الأشياء.

Sorun değil, ben Öyle şeylere inanmıyorum.
لا بأس ، أنا لا اؤمن بتلك الأشياء

Büyük babası ölmeden önce ona böyle şeylere bulaşmaması için yemin ettirdi.
وقبل أن يتوفى جده جعله يعده بأن لا يعبث بتلك الأشياء

Yolumuzu bunlarla işaretleyeceğim, böylece dönüşte aracımızı bulabiliriz.
سنُعلّم طريقنا بتلك الأشياء حتّى يتسنّى لنا معرفة طريق عودتنا إلى الشاحنة.

Çünkü bunlarla sana zarar verebileceğimi düşünseydin sana atmama izin vermezdin.
لإنك إذا كُنت تعتقد حقاً أنه يُمكنني إيذائك بتلك الأشياء ما كُنت لتسمح لي بفعل ذلك

Özür dilerim, bunlarla ne ilgim olduğunu anlamıyorum.
آسفة، لا أدري ما علاقتي بتلك الأشياء

Sen Bunları medyada psişik güçleri uyandırma haberleri başlamadan önce biliyordun.
قبل الإفتتان بتلك الأشياء التى لها صلة بالروحانيات

Her çeşit şey. Rozet, kimlik, silah. Parası olmadığı zaman Bunları verirdi.
شارات, بطاقات تعريف الهوية, مسدسات عندما لا يكون معه مالا يأتى و يتاجر بتلك الأشياء

O sıralarda bu tür şeylere pek dikkat etmemiştim.
لم أكن على دراية بتلك الأشياء وقتها

Siz gerçekten o tür şeylere inanıyor musunuz?
هل تؤمن بتلك الأشياء حقاً؟

Ama o şeyleri yaptım. Bunu sevdim de.
. ولكنني قُمت بتلك الأشياء . و أحببتها

O şeylerle nasıl yürüdüğünüzü hiç anlamıyorum.
أجهل كيف تتجولون بتلك الأشياء

- Öyle şeylere inanıyorsan evet.
بالتأكيد لو كنتِ تؤمنين بتلك الأشياء

Ben böyle şeylere pek inanmazdım.
انظر، أنا لا أؤمن بتلك الأشياء