Daha fazla bu şekilde yaşayamazdım. Buna katlanamazdım. | Open Subtitles | لم اتمكن ان اعيش بتلك الطريقه بعد لم اعد اتحمل |
Hareket halindeyken ateş etme süvari hücumuna kalkma, dolayısıyla zırhlı birlikleri bu şekilde komuta etme üzerine eğitilmiştik. | Open Subtitles | لقد تدربنا على إطلاق النيران من وضع الحركه أن نواجه اهدافاً متحركه لقد تدربنا على مواجهة الجيوش بتلك الطريقه |
Bizimkileri nasıl bu şekilde ezip geçebildi? | Open Subtitles | كيف إستطاع دهس الرجال بتلك الطريقه ونجا من ذلك؟ |
Bundan söz etmedim bile, çünkü o şekilde çekilmesi mümkün değil. | Open Subtitles | انا لم اذكر هذا لانه لا يوجد فرصه للقيام بذلك بتلك الطريقه |
Onu, o şekilde tehdit etmeye hakkım yoktu. | Open Subtitles | قولي لها لم يكن من الحق معاملتها بتلك الطريقه |
Pekâlâ, bu şekilde istiyorsan bana da uyar. Takmam. | Open Subtitles | حسنا , تريدين ان يجرى الامر بتلك الطريقه ذلك يروق لى , انا لا ابالى |
bu şekilde söyleyince, nasıl reddedebilirim? | Open Subtitles | عندما تضعي يدك بتلك الطريقه أيمكن أن أرفض؟ |
Biliyorsun Brooke, bu şekilde davranmana gerek yok. | Open Subtitles | أتعلمين , بروك , ليس عليكي أن تتصرفي بتلك الطريقه |
Ona rastlayacağımı sanmıyordum. bu şekilde değil. Kasabadaki ilk haftamda değil. | Open Subtitles | لم أكن أتوقع أن أميل إليها ليس بتلك الطريقه, ليس فى أول أسبوع لى فى البلده |
bu şekilde bitmeyecek. Bir gün ben hayatımı... | Open Subtitles | ليس من المفترض أن تنتهي بتلك الطريقه .. يوماً ما سأ |
bu şekilde en önde oturup öğleden sonra içkimizi yudumlayacağız. | Open Subtitles | بتلك الطريقه نحظى بأولوية الجلوس وظهرية رائعه |
Yaralılara müdahale etmek neredeyse imkansızdı ve yaralılar da bunu biliyordu ve arkadaşlarından intihar edebilmek için el bombası istiyorlardı ve yürüyemeyecek derecede yaralı olanların dörtte üçü bu şekilde intihar edebilmişti. | Open Subtitles | لقد كان من المستحيل تقريباً أن يعنوا بجرحانا والجرحى الذين كانوا يعلمون هذا كانوا يسئلون رفاقهم أن يساعدونهم فى الأنتحار لقد شاهدت 3 أو 4 جرحى كانوا عاجزين عن المشى أنتحروا بتلك الطريقه |
Senin gördüğün şey bu şekilde gerçekleşmek zorunda değil. | Open Subtitles | مارأيتهأنت.. لا يجب أن يتم بتلك الطريقه |
Benimle bu şekilde konuşmaya hakkınız yok. | Open Subtitles | ليس لديك حق بان تتحدث معى بتلك الطريقه |
Sana hiçbir zaman bu şekilde konuşmadım. | Open Subtitles | أنا لم أتحدث معكِ بتلك الطريقه أبداً |
Ama sana bu şekilde zarar vermem. | Open Subtitles | ولكني لم أرد جرحَك بتلك الطريقه. |
Eğer onu o şekilde bırakmasam bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | إذا لم أتركها بتلك الطريقه ما كان ليحصل أي من هذا |
Kendin için o şekilde düşünmeni istemedim çünkü ben senin için o şekilde düşünmüyorum. | Open Subtitles | لم أردكِ أن تفكري بنفسكِ هكذا لأنني لا أفكر بكِ بتلك الطريقه |
Seni o şekilde bırakmanın yanlış olduğunun farkındayım ama... | Open Subtitles | من الخطىء تركك بتلك الطريقه التــي فعلتهــا لكن |
Randall'ın buraya geldiği gün beni yukarı götürdüğünde onunla o şekilde alay etmiş olmasaydım ve istediğini vermiş olsaydım sana o şekilde davranmış olmayacaktı. | Open Subtitles | عندما اخذني للأعلى لو لو اسخر منه بتلك الطريقه لو أعطيته ماكان يريد |
ya,sana göre değil, ama seçmen o şekilde görmeyecektir. | Open Subtitles | لكن الناخبين لن يروه بتلك الطريقه |