Bilim adamları onlara fazladan testosteron verdiğinde ölene kadar şınav çektiler. | Open Subtitles | عندما اعطوهم العلماء المزيد من التوسترون قاموا بتمارين الضغط حتى ماتوا |
şınav çekerken kilimi ateşe verdiğin günden sonra evde sigara içmek yok demiştik. | Open Subtitles | بعد تدخينك لسيجارة ماقبل القيام بتمارين الضغط |
Ben senin "sabahları durmadan şınav çeken" tiplerden olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | الأشخاص الذين يقومون بتمارين الضغط في الصباح فحسب |
Bebeğim, belki sen de biraz kız şınavı yapmak istersin, çünkü adamlar tutunacak yumuşak bir şey isterler. | Open Subtitles | مرحباً, عزيزتِ ..ربما تريدين ان تقومي بتمارين الضغط الخاصة بالفتيات ..لأنكِ كما تعلمِ الرجال يحتاجون لشئ |
Bu lanet bir müzakere değil. Çek şu şınavı. | Open Subtitles | هذه ليست مفاوضات قم بتمارين الضغط |
Bazı erkek kertenkeleler dişileri etkilemek için şınav çeker. | Open Subtitles | بعض ذكور السحالي تقوم بتمارين الضغط لتجذب الشريكات |
Sen nereye, etli börek? - Sen şınav çekebiliyor musun ki? | Open Subtitles | اين تظن نفسك ذاهبا ايها الطريف ؟ ايمكنك حتي القيام بتمارين الضغط ؟ |
Sanki geçen yıl çektiğim şınav hiç bir işe yaramamış gibi. | Open Subtitles | كأنّني قمت بتمارين الضغط العام الماضي لأجل لا شيء |
Sonra herif sabahın ikisinde herkesi kaldırdı ve hepsini buz gibi suda şarkı söyleyerek şınav çekişimi izlemeye zorladı. | Open Subtitles | ولقد قام بإيقاظ الجميع عند الساعة 2: 00 صباحاً وأجبرهم على مشاهدتي وأنا أقوم بتمارين الضغط |
"Üzgünüm, Koç, ben sadece çok üzgünüm ve şu an şınav çekecek takatim yok." | Open Subtitles | عذرًا أيها المدرب، أنا مكتئب وخائف لدرجة أنني عاجز عن القيام بتمارين الضغط |
şınav çekmek derken? | Open Subtitles | ما الذي تقصده بتمارين الضغط ؟ كلا ، كلا |