Ve günümüzde 18 yaşındaki bir çocuğun bakir olması zor, değil mi? | Open Subtitles | ومن الصعب أن يكون شاباً في سن الـ18 بتولاً الآن،صحيح؟ |
Hala bakir olduğunu bilemezler. | Open Subtitles | إنّهم لا يعلمون أنّك بتولاً. وما أدراك بذلك؟ |
Bir bakir mala vurmadan ölmez demiştim. | Open Subtitles | لأنّي أخبرتك أنّك ستموت بتولاً قبل أن تُعاشر إمرأة. |
Hatta işe yarayacak bile demiyorum. Ama kesinlikle bir bakire öldürmüyoruz. | Open Subtitles | و لا أقول انها ستنجح حتى لكنها ستمنع من قتل بتولاً |
O yüzden hâlâ bakirim. | Open Subtitles | ربما يكون هذا هو السبب في كوني بتولاً حتى الآن |
Aman Tanrım, Foster. Anı okumayı öğren aksi hâlde ömür boyu bâkire kalacaksın. | Open Subtitles | يا إلهي يا (فوستر)، تعلّم أن تقرأ اللحظة وإلا ستظل بتولاً للأبد. |
Kayıp ve öldü varsayıyorum çünkü büyük olasılıkla bakirdi Scott. | Open Subtitles | "مفقود ويُعتبر ميتاً لأنه من المحتمل أنه كان بتولاً يا "سكوت |
Endişelenme, aleti nereye koyacağını bile bilmiyorsun, bakirsin sen daha. | Open Subtitles | لن يعرف أين يضع قضيبه إن كان يمتلكه أصلاً، لأنك لا تزال بتولاً! |
Artık bakire olmasan da, kalbin hala bakir. | Open Subtitles | ،مع أنها لم تعد عذراء مازال قلبها بتولاً |
Muhtemelen 35 yaşına kadar bakir kalacaksın. | Open Subtitles | غالباً ستظل بتولاً حتى يصبح عمرك 35 سنة. |
Eğer biz kadınları paylaşmasak, sen hala bakir olurdun. | Open Subtitles | لو لم نتشارك النساء، لضللت بتولاً. |
Kimse bakir birini istemez Andy. | Open Subtitles | لا أحد يريدُ فتىً بتولاً يا آندي |
Ben bakir kalmak istemiyorum! | Open Subtitles | لا أُريدُ أن أكونَ بتولاً بعد الآن |
O kendi isteğiyle bakir kalmış. | Open Subtitles | حسناً, إنّه كان بتولاً كخيار شخصي. |
İkincisi, sen bakir ölmeyeceksin. | Open Subtitles | ثانياً , لن تموت بتولاً |
Andy bakir! | Open Subtitles | ما زال آندي بتولاً. |
Çok iyi ama kaliteli değil, ve kesinlikle bakire değil. | Open Subtitles | ...جميل جداً لكنه ليس بجودة عالية وليس بتولاً بكل تأكيد |
Daha nitelikli birşey yapmanızı istiyorum, tıpkı, o bir bakire ve onu istiyor ama aklı karışık. | Open Subtitles | اريدكم ان تفعلو نفس الشخصية التي كنتم تفعلوها كما, لو كان بتولاً يريد ذلك ولكنه محتار |
Siktir, ben mi bakirim? | Open Subtitles | تباً، أنا لست بتولاً |
Noah'ın hâlâ bâkire olmasına şaşmamak gerek. | Open Subtitles | لا عجب أن (نوا) مازال بتولاً. |
Levon bakirdi ve bu onu çok rahatsız ediyordu. | Open Subtitles | ليفون " كان بتولاً وكنت أضايقه " |
Mark, hala bakirsin. Seninle hiç sevişmedi. | Open Subtitles | مارك)،أنت لا تزال بتولاً) إنها لم تعاشرك |
Bakirdim, hemen bir hedef haline geldim. | Open Subtitles | كُنتُ بتولاً لذلكَ تمَ استهدافي على الفور |