İlk önce babanın akıbeti için merhamet dilendin, sonra da intikamını almaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | فى البداية تطلبين الرحمة لأبيك ثم تحاولين الأخذ بثأره |
İlk önce babanın akıbeti için merhamet dilendin, sonra da intikamını almaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | فى البداية تطلبين الرحمة لأبيك ثم تحاولين الأخذ بثأره |
Bazıları, Isaac Newton'ın Robert Hooke'a karşı intikamını nihayet böyle bir gecede aldığına inanır. | Open Subtitles | يعتقد البعض أن في مثل ليلة كهذه أخذ إسحاق نيوتن أخيراً بثأره ضد روبرت هوك |
Bu arada,Drew intikamını aldı ve Tonya nasıl olduğunu söylemedi. | Open Subtitles | كان (درو) يحاول الأخذ بثأره و لم تقل (تونيا) شيئاً |
O da gözümün içine bakıp bana "Ama intikamını aldın, değil mi?" diyecek. | Open Subtitles | وسوف تنظر الى عيني وستقول "ولكنك اخذت بثأره اليس كذلك؟" |
Kötü. İntikamını alacaktır. | Open Subtitles | الشر سيأخذ بثأره |
Dönüştür-Adam intikamını alacak.. | Open Subtitles | ريساكلوبس سيأخذ بثأره |
İntikamını alırsak, Haldor daha mutlu olacaktır. | Open Subtitles | عندما تأخذ بثأره (سينظر إليك (هالدور من الأعلى مبتسماً |
Gaius onun intikamını almaya çalışıyor. | Open Subtitles | إن (غايوس) بالطريق للأخذ بثأره |
Şimdi neden intikamını almak zorunda olduğumu görüyorsun. | Open Subtitles | -إذن تتفهم سبب حتمية أخذي بثأره . |
Torunum intikamını alacak. | Open Subtitles | حفيدي سيأخذ بثأره! |
Otus da bir gün intikamını aldı. | Open Subtitles | و في يومٍ ما أخذ (أوتس) بثأره |