Harvard mezunu bir hukuk profesörüsün ve kovulmuş bir avukatla evleneceksin. | Open Subtitles | مدرس قانون بجامعة هارفارد يتزوج من محامية فصلت لتوها من عملها |
West Side Koleji de pek çok çocuğu Harvard'a sokuyor. | Open Subtitles | ثانيا : المدرسة الاعدادية الغربية ألحقت طلاب كثيرين بجامعة هارفارد |
Süper-anneler denen şu yaratıklar tarafından alınıyorlar, tüm çocuklarının Harvard'a gittiğinden emin olmak için işten ayrılabilecek ileri derecede başarılı kariyer kadınları bunlar. | TED | تأتي لتأخذ الأطفال كائنات أدعوها بلقب الأمهات السوبر، وهن سيدات عاملات ناجحات للغاية واللاتي توقفن عن العمل، ليتأكدوا من التحاق أبنائهن بجامعة هارفارد. |
Bu tam olarak Harvard üniversitesindeki araştırmaya katılanlara söylenen şey. | TED | هذا هو بالضبط ما قيل للمشاركين بالدراسة التي أجريت بجامعة هارفارد. |
Isaac Kohane Harvard Tıp Fakültesi'nde informatik, veri ve bilgiye dayalı bir departman oluşturmaya çalışıyor. | TED | إسحق كوهن أنشأ الآن فرعا مبنيا على المعلوماتية والبيانات والمعرفة، في كلية الطب بجامعة هارفارد. |
Ta ki Harvard Tıp Fakültesi'nden Dr. Dmitry Gerashchenko ile tanışana kadar. | TED | حتى التقيت بالدكتور ديمتري جيراششينكو من كلية الطب بجامعة هارفارد. |
Kızımız Ruth, Harvard'a kabul edilen en genç bayan. | Open Subtitles | ابنتنا، روث، هو أصغر أنثى من أي وقت مضى أن تكون مقبولة في كلية الحقوق بجامعة هارفارد. |
O Harvard Üniversitesinde bir ödül töreninde bunu açıkladı. | Open Subtitles | وأعلن عن مشروعه في حفل لتوزيع الجوائز بجامعة هارفارد |
"Marshall Harvard da yaptığı büyük konuşmasında, | Open Subtitles | عندما ألقى مارشال خطابه ،الهام بجامعة هارفارد |
Collegiate'ye gidersen, ileride Harvard'da okuyabilirsin. | Open Subtitles | لو التحقت بالمدرسة الجماعية كان من الممكن أن ألتحق بجامعة هارفارد |
Collegiate'ye gidersen, ileride Harvard'da okuyabilirsin. | Open Subtitles | لو التحقت بالمدرسة الجماعية كان من الممكن أن ألتحق بجامعة هارفارد |
West Side Koleji de pek çok çocuğu Harvard'a sokuyor. | Open Subtitles | المدرسة الاعدادية الغربية ألحقت طلاب كثيرين بجامعة هارفارد |
Her yıl, Galweather Stearn, Harvard Ekonomi'nin öğrencilerine lüks hayattan biraz tattırmak için bu etkinliği düzenliyor. | Open Subtitles | كل عام، يدعو جالويزر ستيرن الأفضل من خريجي ادارة الأعمال بجامعة هارفارد ليتذوقوا جزء من الحياة الجيدة |
Harvard Tıp Fakültesi'ne gitmiş miydin sen? | Open Subtitles | لم لك الذهاب إلى كلية الطب بجامعة هارفارد ؟ |
Ben Harvard Tıp Fakültesi'nde endokrinoloji profesörüyüm! | Open Subtitles | أنا أستاذ في الغدد الصماء في كلية الطب بجامعة هارفارد! |
Harvard Hukuk Fakültesi'ne gittim. | Open Subtitles | ذهبت إلى كلية الحقوق بجامعة هارفارد. |
Harvard'dayım. Büyük usta hakkında atölye çalışması yapıyorum. | Open Subtitles | " أنا أعمل بجامعة " هارفارد أنظم ورش عمل الكتاب الكبار |
- Harvard işini aldı. - Ne? | Open Subtitles | لقد التحق بجامعة هارفارد للأعمال - ماذا ؟ |
Harvard'da Sınır Bilim adı verilen bir alanda çalışmalar yaptı. | Open Subtitles | يدعى (والتر بيشوب). اشتغل بجامعة (هارفارد)، فيما يسمى بـ"العلوم الهامشية." |
Sorun yok, Harvard Hukuk Fakültesi'nden eski bir öğrencim. | Open Subtitles | كل شيء على ما يرام، إنها تلميذة "سابقة من كلية الحقوق بجامعة"هارفارد |