Ama zaman zaman, hep yanımızda olacaklarını düşündüğümüz insanlar bizi terk eder. | Open Subtitles | لكن قد يحدث بالحياة أن الناس الذين دائما يكونوا بجانبنا , يذهبوا |
Durmamı, sırt çantamı çıkarmamı ve yanımızda duran polis arabasına ellerimi koymamı söyledi. | TED | طلب مني التّوقف ونَزْعَ حقيبتي وأن أضع يَدَيّ على غطاء محرك السيارة المركونة بجانبنا. |
Tanrı korusun birgün hastalanırsak eğer, biliyoruzki ailemiz hep yanımızda olur, çünkü bunu sağlayacak imkanlarımız var. | Open Subtitles | عندما يمرض أحدنا لا سمح الله نعرف ان عائلاتنا ستكون بجانبنا لأن مواردنا عندنا |
Biz daha akıllıyız ve daha kavgacıyız, ve gerçek bizim tarafımızda. | TED | نحن أذكى وأكثر ترابطاً كما أن الحق بجانبنا. |
Seth, az önce Yanımızdan geçen Vahşi Bill Hickok'tu. Onun fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | وايلد بل هيكوك مر بجانبنا يا سيث لقد رأيته في عدة صور |
bizimle birlikte olmaktan çok, bize karşı savaşıyor gibisin. | Open Subtitles | كنت أعتقد أنك تفضل قتالنا عوضاً عن القتال بجانبنا |
Sadece Toyotomi değil şimdi hiç kimse bizden yana değil. | Open Subtitles | لَيس فقط تويوتومي لكن الان ليس هناك أحد بجانبنا |
Hayır, D'Haranla çok uzun süredir savaşıyoruz ve şimdi Arayıcı ile Confessor'ün yanımızda olması bizim için onurdur. | Open Subtitles | لا ، نحن نقاتل الدهاريون لفترة طويلة والآن ، لدينا الباحث والمؤمنه يقفون بجانبنا انه لشرف لي |
Efendimiz İsa, ülkemiz, şişman kralımız sadık eşinin külünü dökmesi gibi yegâne bir sebeple Protestan olmasına rağmen, yanımızda olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | سيدي اليسوع مع أن دولتنا بروتستنينية ولأننا سمناء اجعلنا نهزم الملك وزوجته المخلصة نحن نعرف أنك بجانبنا |
yanımızda savaşanları ve şu anda aramızda olmayanları onurlandıralım. | Open Subtitles | ونحترم أولئك الذين قاتلوا بجانبنا أولئك الذين لم يعودوا معنا |
"Seni seviyoruz, baba. "Hep yanımızda oldunuz. | Open Subtitles | نحن نحبك يا أبي ، لقد كنت دائماً بجانبنا |
Hep yanımızda oldunuz. Biz de... Hep yanınızda olacağız. | Open Subtitles | لقد كنت دائماً بجانبنا ، و نريدك أن تعلم بأننا دائماً سنكون هنا من أجلك |
yanımızda olamayacak olanlar, odadan çıksın. | Open Subtitles | ليرحل من يجد نفسه غير قادر على الوقوف بجانبنا |
Tamam, doğru, fakat biliyorsun, çok uzaktaymış gibi görünerek iyi iş yaptık, ve, avantaj bizim tarafımızda. | Open Subtitles | حسناً صحيح ولكننا نقوم بعمل رائع بادعائنا بأن الطريق طويل و الإحتمالات بجانبنا |
Ve ona göre doğru olan, bizim tarafımızda yer alıp baskıya göğüs germek. | Open Subtitles | و لها , هذا يعني ان تقف بجانبنا , ولا تنحني للضغط |
Bizim tarafımızda olduğu sürece tolerans göstereceğim bir ajan. | Open Subtitles | حسناً, إنَّه بمثابةِ شئٌ ثمينٌ ذو قيمة طالما أنَّه بجانبنا |
Hayatta olmak? Kimya odasındayken biz, alfa Yanımızdan geçti gitti. | Open Subtitles | حين كنا في غرفة الكمياء لقد مشى بجانبنا تماماً |
15 saatlik bir çalışma sonrasındaydı ve biraz diken üstündeydik, birden bu devasa deniz canavarı Yanımızdan geçti. | TED | كان هذا بعد 15 ساعة من العمل و كنا جميعا مترقبين للمفاجآة، و فجأة أتى هذا الوحش العملاق يتدلفن بجانبنا . |
Bağımsızlık Cephesine gelince, denizaşırı ülkelere kaçmaktansa, bizimle kalıp savaşmayı terich edeceklerdir. Ama... | Open Subtitles | أما بالنسبة إلى جبهة التحرير اليابانية، فهم يفضلون أن يحاربوا بجانبنا على أن يهربوا إلى الخارج |
Sadece Toyotomi değil şimdi hiç kimse bizden yana değil. | Open Subtitles | لَيس فقط تويوتومي الان ليس هناك أحد بجانبنا |
Bir arkadaşım yan tarafta iki odalık bir evin boş olduğunu söylediğinde ... | Open Subtitles | لذا عندما ذكر البواب أن الشقة ذات الغرفتين التي بجانبنا أصبحت شاغره سعدنا |
Spike'ı tarafımıza çekersek, Buffy'ye ulaşırız. | Open Subtitles | فسيكون سبايك بجانبنا ونحصل علي معلومات عن بافي |
Yanımıza yaklaştılar. Lastiklere ateş ettiler. Sonra bildiğim tek şey tepe taklak durduğumdu. | Open Subtitles | توقّفوا بجانبنا و أطلقوا النار على العجلات و ما أذكره بعدها أنّني كنتُ رأساً على عقب. |
Zaman lehimize işliyor. Hatırladın mı? | Open Subtitles | لدينا شيء واحد بجانبنا ألا وهو الوقت أتذكرين ؟ |
Ne yazık ki Yanımızdaki diğer sürücüler o kadar da dikkat etmiyorlar. | TED | لسوء الحظ السائقين بجانبنا لم يعطوننا الإنتباه الكافي. |