İnsanlar resim için izin istediğinde, kafa sallayacaktım ve ürkek bir şekilde yanlarında dikilecektim. | TED | عندما طلب الناس أخذ صورة معي، كنتُ أومىء وأقف خَجِلاً بجانبهم. |
Birlikteler, salonun bir köşesinde yönetici yanlarında, kendisi de yere uzanmış. | Open Subtitles | انهم معا في احد اركان في احد اركان الرواق مع أمينة المتحف على الارضية بجانبهم |
Birçok insan onların tarafında olmamı takdir ediyor. | Open Subtitles | الكثير من الناس يقدرون أن يعرفوا أننى بجانبهم |
Bence bu insanları onların tarafında olduğumuza ikna- etmenin tek yolu yüzde yüz Britanyalı olmak. | Open Subtitles | أعتقد أن الطريقة الوحيدة لإقناع هؤلاء الناس بأننا بجانبهم هي أن نُصبح بريطانيين مائة في المائة |
Ev ekonomisi sınıfımda hep onların yanına oturuyorum. | Open Subtitles | أنا أجلس بجانبهم في حصص الإقتصاد المنزلي |
Ev ekonomisi sınıfımda hep onların yanına oturuyorum. | Open Subtitles | أنا أجلس بجانبهم فى حصص الإقتصاد المنزلى |
Sokakta Yanlarından geçmiyor olmamız gerçekten önemli mi? | TED | أننا لا نمشي بجانبهم في الشارع؟ هل يهم حقا انهم بعيدون جداً عنا؟ |
Diğerleri için, aileleri yanlarında kanayan adamlardı. | Open Subtitles | والآخرين، عائلتهم الوحيدة ستكون الرجال الذين نزفوا بجانبهم. |
Diğerleri için, aileleri yanlarında kanayan adamlardı. | Open Subtitles | والآخرين، عائلتهم الوحيدة ستكون الرجال الذين نزفوا بجانبهم. |
Hele ben yanlarında oturup her şeyin düzgün gittiğinden emin olurken. | Open Subtitles | وخاصة عندما أكون أنا بجانبهم و أتأكد أن كل شيئ على ما يرام |
İnsanlara gidip onlara hala yanlarında olduğumuzu göstereceğiz. | Open Subtitles | سنذهب للناس و نخبرهم أنّنا مازلنا بجانبهم |
Kadınlar, sınıfta yanlarında oturup saçlarını koklamaya çalışan kişilere saygı duymazlar. | Open Subtitles | في المقابل، النساء لا يحترمن الرجال الذين يجلسون بجانبهم في المدرسة محاولين أن يشموا شعرهم |
Yapabileceğimiz tek şey düştüklerinde el uzatmak, yanlarında ve destek olmak. | Open Subtitles | بجانبهم نكون أن هو به القيام نستطيع الذي الوحيد الأمر النهوض على لنساعدهم يسقطون عندما |
Onların tarafında olduğumu düşündükleri sürece nükleer bombayı alma şansım var. | Open Subtitles | بما أنهم يظنون بأنني بجانبهم أستطيع الوصول إلى القنبلة النووية |
Herkes beni kendi tarafında istiyor. Kim için savaşıyorum ki? | Open Subtitles | الجميع يريدونني بجانبهم لأجل من أنا أحارب؟ |
Çöl de onların tarafında gibiydi. | Open Subtitles | الصحراء نفسها بدت كأنها تقف بجانبهم |
Amigoların yanına. | Open Subtitles | بجانبهم تماماً أتعلم أين تجلس كيري في استراحة الغذاء ؟ |
Tüm bu büyük liderlere bir bak ve yarın, senin resmin de onların yanına asılmış olacak. | Open Subtitles | انظر لكل هؤلاء القادة البارزين و غدا سوف تعلق لوحتك بجانبهم |
Onların yanına oturmayacağım. | Open Subtitles | لا أَجْلسُ بجانبهم. |
Onları görürsün, ama çoğu zaman Yanlarından geçersin. | Open Subtitles | أنت تراهم, لكن معظم الوقت تسير بجانبهم فقط |
Şu arkadaki kadınlar kısmına geçene kadar Yanlarından gideceksin. | Open Subtitles | يمكنك المرور بجانبهم باتجاه مصلى النساء الى الخلف |
Yolda yürürken, farkında bile olmadan Yanlarından geçeriz. Asla şüphelenmez ve hiçbir zaman bilemeyiz. | Open Subtitles | , نعبر بجانبهم في الشارع بدون ان نلاحظهم لا نشك بهم و لا نعرف حقيقتهم |